Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/30643 E. 2013/15932 K. 11.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/30643
KARAR NO : 2013/15932
KARAR TARİHİ : 11.06.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık tarafından, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 26/04/1984 tarih ve 242 sayılı, yine İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 05/07/1996 tarih ve 6121 sayılı kararları ile belirlenen 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde yer alan, İzmir İli, Urla İlçesi, İskele Mahallesi, 20 pafta, 89 ada, 9 parsel sayılı taşınmaz üzerine ruhsatsız ve izinsiz olarak tek katlı bina yapıldığının tespit edildiği, anılan Kurul kararlarının mahallinde usulüne uygun olarak ilan edilmesi ve taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde sit alanı içerisinde bulunduğuna dair şerhin mevcut olması karşısında, sanığın 2009 yılında satın aldığı ve üzerine tek katlı bina yaptırdığı dava konusu taşınmazın sit alanı içerisinde bulunduğunu bilmediğine dair savunmasının itibar edilebilir nitelikte olmadığı, hükme esas alınan inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile dosyadaki belge ve bilgiler, suça konu binanın yapı elamanlarında gerçekleştirilen el ve göz muayenesi ile renk değişimi, solmalar, eskime durumu, dökülmeler ve diğer teknik özellikler de dikkate alındığında, dava konusu yerin sit alanı olarak tespit ve tescilinden sonra, 2000 yıllarında ruhsatsız binanın temeli atılmış şekilde bırakıldığı, 2009 yılında ise söz konusu evin inşaatının tamamlandığı, izinsiz ve ruhsatsız olarak inşa edilen yapının sit alanına fiziki müdahale oluşturduğu hususlarının tespit edildiği, arkeolog bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise, 2000 yılında gerçekleştirilen temel kazısının sit alanına zarar vereceğinin, ancak kazı yapılmadan atılan beton zeminin üzerine inşa edilen yapının sit alanına zarar vermesinin söz konusu olmadığının belirlendiği anlaşılmış olup, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 05.11.1999 tarih ve 658 sayılı ilke kararında, 1. derece arkeolojik sit alanlarının korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlar olduğunun ve hiçbir yapılaşmaya izin verilmeyeceğinin öngörüldüğü, bu itibarla, sanığın suça konu sit alanına tek katlı bina inşa etmekten ibaret eyleminin 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesi kapsamında fiziki ve inşai müdahale niteliğinde bulunduğu, sözü edilen uygulamanın sit alanında bir zarara sebebiyet vermesinin suçun unsurunu teşkil etmediği, belirtilen hususun 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin koşullarının değerlendirilmesinde dikkate alınacağı, bu itibarla öncelikle suça konu taşınmazda izinsiz olarak gerçekleştirilen uygulamalar ile ilgili olarak sanık tarafından Kurula sunulmuş bir proje ve bu doğrultuda alınmış bir izin bulunup bulunmadığı
araştırılarak, sonucuna göre sanığın sûbuta eren eyleminin 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesine temas eden “sit alanlarında geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarına, koruma amaçlı imar plânlarına ve koruma bölge kurullarınca belirlenen koruma alanlarında öngörülen şartlara aykırı olarak” izinsiz inşaî ve fizikî müdahale suçunu oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, “sanığın eyleminin sit alanına zarar vermediği” şeklinde yerinde olmayan gerekçe ve eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.