Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/30428 E. 2013/16265 K. 13.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/30428
KARAR NO : 2013/16265
KARAR TARİHİ : 13.06.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle Öldürme
Hüküm :TCK’nın 85/1, 62, 50, 52, 52/4. maddeleri gereğince mahkûmiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, bilirkişi raporuna, ceza uygulamasına; katılan vekilinin sair nedenlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1.) Olay günü gece saat 00:30 sularında açık havada, aydınlatması bulunmayan meskun mahalde, orta refüjle bölünmüş, tek yönlü, yüzeyi kuru, asfalt kaplama, eğimsiz düz yolda idaresindeki motosikletle seyir halinde bulunan ve olaydan 1 saat sonra alınan kan numunesi üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre 82 promil alkollü olduğu belirlenen sanığın, alkolün tesiri ve hızını kullandığı aracın teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmayarak yol kenarındaki kaldırım taşlarına çarpması şeklinde gelişen ve motosiklette yolcu olarak bulunan kız arkadaşının ölümüyle sonuçlanan olayda; bilinçli taksirin unsurlarının oluştuğu, sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden “yasal limitin 50 promil olması ve trafik yönetmeliğinin güncellenmesi çalışmalarında bu oranın yükseltileceğine dair duyumların alındığı bir ortamda yasal limitin çok az üstünde olan bu limitin bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek boyutta olmadığı” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle TCK’nın 22/3. maddesinin uygulanmayarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
2.) Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tam kusurlu eylemiyle bir kişinin ölümüne sebebiyet veren sanık hakkında, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi,
3.) Sanık hakkında hükmedilen hapis cezası, adli para cezasına çevrilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirtilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine aykırı davranılması,
4.) Gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
5.) Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
6.) İddianameyle talep edilmesine karşın TCK’nın 53/6. maddesi uyarınca sürücü belgesinin geri alınması konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.