YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28863
KARAR NO : 2013/16320
KARAR TARİHİ : 14.06.2013
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK’nın 62, 52, 51 maddeleriuyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 12/11/1974 tarih ve 7459 sayılı kararı ile kentsel sit alanı olarak ilan edilen ve anılan kurulun 10/10/1978 tarih ve 11580 sayılı kararı ile kentsel sit sınırları genişletilen bölgede yer alan binada izinsiz olarak çatı katı inşa ettiği iddiasıyla hakkında dava açıldığı, belediye elemanlarınca düzenlenen 25/09/2009 tarihli kaçak yapı tatil tutanağında, mevcut iki kat konut üzerinde yapılan çatı katı inşaatının ruhsatsız olduğu, kentsel sit alanı içerisinde kaldığı, çatı katının dış duvar tuğlalarının örülmüş, kiremit altı kaplamasının yapılmış olduğu, 28/09/2009 tarihli kaçak yapı tatil tutanağında ise, 25/09/2009 tarihinde kaçak çatı katı için yapı tatil tutanağı düzenlenip, ilgiliye tutanağın bir nüshasının tebliğ edilmesine rağmen 28/09/2009 tarihinde yapılan kontrolde kaçak yapı inşaatının devam ettiğinin tespit edildiği ve fotoğraflarının çekildiğinin belirtildiği, dosya kapsamında mevcut fotoğraflar incelendiğinde dava konusu çatı katının yapım aşamasında olduğu anlaşıldığından, tebliğnamede bu hususta bozma öneren (1) numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sit alanı ilanından önce inşaatın tamamlandığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak,
1) Hükümde 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi gereğince iki sınır arasında temel ceza belirlenirken hapis cezasının asgari hadden tayin edildiği gözetilmeksizin, adli para cezasının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,
2) 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen sanık hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının (B-1) paragrafındaki adli para cezası miktarının “5 tam gün” olarak, (B-2) paragrafındaki adli para cezası miktarının “4 tam gün” olarak, (B-3) paragrafındaki adli para cezası miktarının “100 TL” şeklinde düzeltilmesi ve hak yoksunluğuna ilişkin (B-4) paragrafının hükümden çıkartılarak yerine “sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nın 53/1 maddesindeki hakları kullanmaktan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, sanığın cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığına” cümlesinin yazılarak hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.