Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/28767 E. 2013/17770 K. 28.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28767
KARAR NO : 2013/17770
KARAR TARİHİ : 28.06.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
Hüküm : Sanık … hakkında; 2863 sayılı Kanunun 65/a, TCK’nın
62,52,53. maddeleri, Suça sürüklenen çocuk hakkında; 2863 sayılı Kanunun 65/a, TCK’nın 31/2,62,52. maddeleri uyarınca mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık … suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık … suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1.) Suça sürüklenen çocuk hakkında, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 17/04/1987 tarih ve 3578 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli binanın kapısını ve süslü demirini sökerek zarar verdiği iddiasıyla dava açıldığı, tanık Rahmi Karakaş’ın 23/02/2009 tarihli hazırlık beyanında, Camii Atik mahallesi muhtarı olarak görev yaptığını, olay günü saat 10:00 sıralarında kullanılmayan ancak tarihi olduğundan koruma altında bulunan evin bazı şahıslar tarafından yıkıldığını görmesi üzerine oraya doğru yöneldiğini, evin daha önce kilitli vaziyette olan kapısının olmadığını ve evin içerisinde elinde nacak tabir edilen odun kesme aracı olduğu halde 12-14 yaşlarında bir çocuk, 40 yaşlarında bir kadın ve 20-25 yaşlarında bir erkek şahsın olduğunu, her üçünün de evin içerisinde gezindiklerini, ne yaptıklarını sorduğunda, sanığın, zeminde bulunan taşları sökeceklerini söylediğini, kendisinin de evin koruma altında olduğunu söyleyerek şahısları evden çıkardığını, daha sonra polislerin gelerek sanığı ve suça sürüklenen çocuğu yakaladıklarını, sanıkla konuşurken suça sürüklenen çocuğun hala merdivende bulunan süslü demiri sökmeye çalıştığını beyan ettiği, dosya kapsamında mevcut 22/03/2010 tarihli bilirkişi raporunda demir korkuluğa verilen zararın yüzeysel ve küçük ölçekli olduğunun belirlendiği, ancak tescilli bina dışında bulunan demir kapının orijinal mi yoksa daha sonradan mı takıldığı ve tescil kapsamında olup olmadığı tespit edilmeksizin eksik araştırma ile hüküm tesis edilmesi,
2.) Sanık … hakkında, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli binanın kapısını ve süslü demirini sökerek zarar verdiği iddiasıyla dava açılmış ise de, dosya kapsamında mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu tescilli yapıya ait olan kapının sanık tarafından söküldüğüne dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığının anlaşılması ve tanık …’ın yapıya ait süslü demirin suça sürüklenen çocuk tarafından söküldüğünü beyan etmesi karşısında, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.