Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/28428 E. 2013/17043 K. 21.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28428
KARAR NO : 2013/17043
KARAR TARİHİ : 21.06.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK’nın 62, 52, 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına hazine vekilince mahkemeye ibraz edilen 06/07/2012 havale tarihli dilekçe ile davaya katılma isteminde bulunulup, sanık hakkındaki hükmün temyiz edildiğine dair bir açıklama yapılmaması karşısında, tebliğnamedeki ret görüşüne iştirak edilmeyerek, sanık müdafinin temyiz istemine hasren yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın yetkilisi olduğu … Hazır Beton Madencilik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile Bursa Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü arasında yapılan 18/06/2003 ve 19/03/2008 tarihli kira sözleşmelerine istinaden, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 10/09/1999 gün ve 7377 sayılı kararı ile tescilli 1. derece doğal sit alanı içerisinde kalan, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 60.927.47 metre karelik taşınmazın, adı geçen şirket tarafından şantiye yeri olarak kullanıldığı, Yıldırım Belediyesi görevlilerince, ikinci sözleşme akdedilmeden evvel 28/09/2007 tarihinde yapılan kontrollerde, bahse konu taşınmaz üzerinde iki katlı bir bina inşa edilmekte olduğunun belirlendiği, aynı belediye encümenince 27/11/2008 tarihli toplantıda alınan karar ile, sanığın yetkilisi olduğu şirket tarafından inşa ettirilen şantiye binasının, Milli Emlak Müdürlüğü’nün onayladığı şantiye saha haritası içerisinde kaldığı gerekçesiyle 28/09/2007 tarihli yapı tespit ve tatil zaptının iptal edildiği, sanığın da aşamalarda verdiği benzer ifadelerde, kamu kurumlarından gerekli izinleri alarak şantiye sahasını kiraladıklarını, kendi faaliyet konularına göre saha içinde düzenleme yaptıklarını, Madencilik Faaliyetleri mevzuatına göre hareket ettiklerinden, inşaat yapımı için ayrıca Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ndan izin alınması gerektiğini bilmediklerini söylediği, bununla birlikte Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 23/12/2005 gün ve 1165 sayılı kararı ile, 1. derece doğal sit alanındaki devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve şantiye sahası olarak kullandırılan alanda “kalıcı bir tesis ve fiziki müdahalede bulunulmaması kaydıyla” işletme ruhsatı süresince kullanımın devam ettirilebileceğine karar verildiği, aynı Kurul’un 15/09/2007 gün, 2916 sayılı ve 29/11/2007 gün, 3153 sayılı kararları ile de, 23/12/2005 gün ve 1165 sayılı karar dikkate alınarak sahanın kullanılmasına müsaade edildiği anlaşılmakla,
Şantiye sahasında kalıcı bir tesis ve fiziki müdahalede bulunulmaması şartını içeren Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 23/12/2005 gün ve 1165 sayılı kararının, sanığa ya da yetkilisi olduğu şirkete tebliğ edilip edilmediğinin, sanığın sözü edilen karardan haberdar olup olmadığının araştırılması, olumlu yanıt alınması halinde 1. derece doğal sit alanına Kurul’un bu konudaki görüşünü bilerek müdahalede bulunan sanık hakkında mahkumiyet hükmü tesisi, olumsuz yanıt alınması halinde ise, kamu kurum ve kuruluşlarının uygun görüşüne dayanan kullanım kapsamında inşa edilen şantiye binası bakımından sanığın üzerine atılı suçun manevi unsurunun oluşmayacağı sonucuna varılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Suçun işleniş biçimi dikkate alınarak sanık hakkında tayin edilen hapis cezası asgari hadden belirlendiği halde, aynı gerekçe ile tayin edilen adli para cezasının asgari hadden çok fazla uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
2- 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi uyarınca yalnızca hapis cezasının ertelenmesi mümkün olmasına, adli para cezasının ertelenmesi olanaklı bulunmamasına rağmen, ertelemenin sadece hapis cezasını içerdiğini belirten bir ifade kullanılmaksızın her iki cezayı kapsar biçimde sanık hakkında tayin olunan cezanın ertelenmesine karar verilmesi,
3- Sanık hakkında denetim süresi belirlenirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.