Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/28383 E. 2013/17045 K. 21.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28383
KARAR NO : 2013/17045
KARAR TARİHİ : 21.06.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
Hüküm : 1- Sanık … hakkında; 2863 sayılı Kanunun 67/2, 5237 sayılı TCK’nın 52/2, 53/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2- Sanık … hakkında haber verme sorumluluğunaaykırılık suçundan; 2863 sayılı Kanunun 67/1, 5237 sayılı TCK’nın 53/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
3- Sanık … hakkında izinsiz kazı yapmak suçundan; 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca Beraat

Kültür varlığı ticaretine aykırılık suçundan sanık …’ın, haber verme sorumluluğuna aykırılık suçundan sanık …’nın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık …, sanık … müdafii; izinsiz kazı yapmak suçundan sanık …’nın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hazine vekilinin, suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına davaya katılma talebinde bulunması ve anılan kurumun katılan olarak kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan davaya Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı temsilen katılma hakkını haiz olmayan Bergama … adına yapılan katılma talebinin kabulü ile belirtilen kurumun davaya katılmasına karar verilmesinin, hükmü temyiz etme hak ve yetkisi vermeyeceği anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
Sanık … hakkında yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık …’ın aşamalarda verdiği ifadelerde, korunması gerekli taşınır kültür varlığı niteliğini haiz pişmiş toprak koku kabı ile imitasyon kadın heykelini kendisine diğer sanık …’nın getirdiğini, adı geçen sanık tarafından geri alınacağının söylenmesi üzerine bunları evinde muhafaza ettiğini, tüm ısrarlarına rağmen sanık …’in, kendisine teslim ettiği varlıkları geri almadığını ve kolluk kuvvetlerince yapılan aramada da eser ile birlikte
imitasyon heykelin ele geçirildiğini beyan ettiği, sanık …’in ise soruşturma aşamasından itibaren sanık …’in sözü edilen savunmasını kabul etmeyerek, suça konu kültür varlığı ile
imitasyon heykeli adı geçen sanığa kendisinin vermediğini, sanık … tarafından davet edilmesi üzerine evine gittiğinde anılan varlıkların kendisine gösterildiğini, heykelin fotoğrafını çekerek ve hatta evine götürerek incelediğini, sahte olduğunu anlayınca da sanık …’e iade ettiğini söylediği, sanık …’in arkadaşları olan tanıklar … ve …’ın aşamalarda verdikleri ifadelerin tutarsız ve çelişkili olduğu, şöyle ki, tanık Arafat’ın, soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcılığı’nda verdiği ifadede, arama tarihinden bir gün önce sanık …’in, elinde poşet ile sanık …’in evine geldiğini, bu sırada yanlarında başka kimsenin bulunmadığını, sanık … geldiğinde, işleri olduğunu söyleyerek evden ayrıldığını, sanıklar arasındaki diyaloğa şahit olmadığını beyan etmesine karşılık, kovuşturma aşamasında verdiği ifadede, Şubat ayı içerisinde sanık …’in elinde poşet ile sanık …’in evine geldiğini, bu sırada yanlarında tanık …’ın da bulunduğunu, sanık …’in, diğer sanık …’e “bunlar sende kalsın, bir hafta sonra gelip alacağım” dediğini söylediği, tanık …’ın da soruşturma aşamasında kollukta verdiği ifadede dile getirmediği bazı ilaveler yaparak, kültür varlığı koku kabı ile imitasyon kadın heykelinin sanık …’e, diğer sanık … tarafından getirildiğini, bu sırada sanık … ile birlikte evde bulunduğunu, ancak sanık …’in kendisini görmediğini, malzemeleri sanık …’in evinde ilk önce kendisinin sakladığını, adı geçen sanık başka bir suçtan ceza evine girdiğinde sanık …’in, eserlerin nerede olduğu konusunda sorular sorduğunu beyan ettiği, bütün bu birbiriyle çelişkili ve tutarsız ifadeler dikkate alınarak bir değerlendirme yapıldığında, sanık …’in, kültür varlığı koku kabını bulduğuna dair delil mevcut olmadığı, varlığın, adı geçen sanığın hakimiyet alanından elde edilmediği ve sanık …’e, sanık … tarafından verildiğine dair, sanık … ile onun arkadaşı olan tanıkların yanlı beyanlarından başka delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanık …’in üzerine atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Suça konu kültür varlığının, sanık …’in ikamet ettiği evin müştemilatında otların arasına gizlenmiş vaziyette bulunduğu, adı geçen sanığın, anılan varlığı bulduğuna dair bir savunma yapmadığı, sanık …, soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcılığı’nda verdiği ifadede pişmiş toprak eseri daha önce görmediğini beyan etmesine karşılık, kovuşturma aşamasında, anılan varlığın da sanık … tarafından kendisine gösterildiğini söylediği, bu konuda sanık …’in çelişkili beyanlarına itibar edilemeyeceği, dolayısıyla sanık …’in eyleminin, korunması gerekli taşınır kültür varlığını kanuna aykırı şekilde bulundurmaktan ibaret olduğu ve adı geçen sanık hakkında, 2863 sayılı Kanunun 70/1 maddesi uyarınca hüküm tesisi gerektiği gözetilmeksizin, suç nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanunun 67/2 maddesi uygulanmak suretiyle karar verilmesi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca sanıkların sadece kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmalarına karar verilirken, hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık … ile sanık … müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.