YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28244
KARAR NO : 2013/233
KARAR TARİHİ : 08.01.2013
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : Davanın REDDİ
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dava 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 Esas ve 2010/57 sayılı kararında 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının aranması gerektiği şeklindedir. Ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama yoktur. Borçlar Kanununun 60. maddesinde tazminat davasının, zarar verici fiil veya olayın vukuundan itibaren her halde 10 yıl sonra zamanaşımına uğrayacağı kabul edilmiştir. Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kimseler bakımından, devletin yaptığı yakalama veya tutuklama haksız fiili ceza davasının kesinleşmesi ile netleştiğinden bu tarih olayın vuku tarihi olup, bu tarihten itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyecektir. İncelemeye konu olan dosya kapsamına göre Ankara 1. Devlet Güvenlik Mahkemesinin 2001/134 Esas – 2002/127 Karar sayılı kesinleşmiş beraat kararının davacıya tebliğ edilip edilmediğinin anlaşılmaması ve davanın 10 yıl dolmadan açıldığının anlaşılması karşısında bu husus araştırılmadan “tazminat davasının beraat hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren haksız fiil tarihinde yürürlükte bulunmayan 5271 sayılı CMK’nın 142/1 maddesine göre 3 ay içerisinde veya kararın verildiği ya da hükmün kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde açılmadığından” bahisle reddine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
Davaya dayanak olan ceza davasında davacı hakkında çıkar amaçlı suç örgütü üyesi olmak suçundan yapılan yargılama neticesinde, davacı hakkında delil elde edilememesi nedeniyle beraat kararı verilip, gasp suçuna azmettirmekten görevsizlik kararı verildiği ve bu suça ilişkin olarak Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesince davacı hakkında davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verildiği ve davacının hangi suçtan tutuklandığının anlaşılmaması karşısında, tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığının tespiti yönünden gözaltı tutanakları, tutuklama ve tahliyeye ilişkin müzekkereler ve belgelerinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneğinin dosya içine alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.