Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/28228 E. 2013/7167 K. 21.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/28228
KARAR NO : 2013/7167
KARAR TARİHİ : 21.03.2013

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava :466 sayılı Kanuna göre tazminat talebi
Hükümler : 1- Davacılar …, … hakkında: Davanın feragat nedeniyle reddine.
2- Davacı … hakkında: 926,24 TLmaddi, 1000 TL manevi tazminatın davalıdanalınarak davacıya verilmesine.

Davacılar …, …’in tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, davacı …’in ise davasının kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Davalı vekilinin davacı … hakkındaki yüzüne karşı 27.10.2011 tarihinde verilen hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 09.12.2011 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE,
2- Davacılar … ve … hakkındaki hükme ilişkin davalı vekili ile davacılar vekilinin temyizine yönelik olarak yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin hükme yönelik davacılar vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
3 – Davacı vekilinin davacı … hakkındaki hükme yönelik temyizine gelince;
Davacı hakkında cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve gasp suçlarından açılan soruşturma sırasında tutuklandığı, yargılama sonucunda Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/1012 Esas, 2004/535 Karar sayılı ilamı ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturma suçundan sanığın beraatine, gasp suçunun ise 5237 sayılı TCK’nın 156. kapsamında bedelsiz kalmış senedi kullanma suçuna dönüştüğü ve anılan suçun şikayete tabi olması nedeniyle düşme kararı verildiğinin anlaşılması karşısında,
davacının anılan suçların hangisinden tutuklandığı belirlenerek sonucuna göre tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Davanın kısmen kabul edilmiş olması karşısında, vekalet ücretinin davacı yerine davalı yararına hükmedilmesi,
b) Davacı vekili tarafından 12.04.2011 tarihli duruşmada tayin olunacak tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin talebin değerlendirilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasındaki vekalet ücreti tayinine ilişkin bendin çıkartılarak yerine” 2200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine”, “maddi ve manevi tazminatı düzenleyen bentlere olay tarihi olan 14.10.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.