Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/27681 E. 2013/3669 K. 19.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/27681
KARAR NO : 2013/3669
KARAR TARİHİ : 19.02.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK’nın 62, 51,52/2, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve hapis cezasının ertelenmesi

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kültür ve Turizm Bakanlığı adına katılma talebinde bulunulduğu ve katılma kararı bu yöndeki dilekçeye istinaden verildiği halde, gerekçeli karar başlığında İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun katılan olarak gösterilmesi, yine suç tarihinin 22/05/2006 tarihi olduğu gözetilmeksizin gerekçeli karar başlığında 07/06/2006 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
Sanığın, İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 25/09/1984 tarih ve 597 sayılı kararı ile belirlenen, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 11/02/2004 tarih ve 12390 sayılı kararı ile son şeklini alan kentsel sit alanı içerisinde bulunan dava konusu taşınmazda, 03/06/2004 tarihli tutanak ile izinsiz olarak hafriyat yaparak 5 adet havuz inşa ettiğinin tespiti üzerine 18/10/2004 tarihli iddianame ile İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verildiği, 13/07/2004 tarihli yapı tatil zaptı ile sanığın 13.20×4.80 metre ebatlarında, 3.00 metre yükseklikte, betonarme tarzda, iç yüzeyleri seramik kaplı, üstü açık şekilde yapı inşa ettiği, yine Kurul görevlileri tarafından düzenlenen 22/05/2006 tarihli rapor ile suça konu taşınmazda ana yapıya bitişik olarak inşa edilen 13/07/2004 tarihli yapı tatil zaptında belirtilen yapının tamamlanmış ve kullanılmakta olduğu, ayrıca parselin güneyinde havuzların üstünü örtecek şekilde 5 metre yüksekliğinde bir üst örtü inşa edildiği ve parselin genelinde çevre düzenlemesi yapıldığı hususlarının belirlendiği, mahkemece icra edilen keşfe katılan tarafsız arkeolog ve sanat tarihçi bilirkişiler tarafından ortak olarak hazırlanan 25.05.2007 tarihli raporda İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan 19.12.2005 tarihli keşiften sonra mevcut olan havuzların üzerinin beton ile kapatıldığı ve bu betonun üzerinin fayansla kaplandığı, kapatılan bu alanın üzerine havuzlarla bağlantıyı sağlayan 4 adet metal kapak yerleştirildiği, yapılan uygulamaların izne tabi olduğu ancak bu konuda sanığın hiçbir başvurusunun bulunmadığı hususlarının saptandığı, sanık hakkında İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldıktan sonra inşai ve fiziki müdahale teşkil eden eylemlerine devam ederek daha önce yargılamaya konu edilmiş havuzların üzerlerinin beton ile kapatılması ve bu betonun üzerinin fayansla kaplanması eyleminin ayrı bir suç teşkil ettiği anlaşılmakla,
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin söz konusu davanın mükerrer olduğuna, sanık hakkında teselsül hükmüne göre ceza tesis edilmesi gerektiğine ilişkin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, bu hak yoksunluğunun tamamen uygulama dışı bırakılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden,hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının altıncı paragrafının (a) bendi hükümden çıkarılarak yerine “Sanığın cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK’ nın 53/3. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığına” cümlesinin eklenmesi ile hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.