Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/26684 E. 2013/10777 K. 22.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/26684
KARAR NO : 2013/10777
KARAR TARİHİ : 22.04.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Katılanlar : 1) Maliye Hazinesi, 2) Turgutreis Belediye Başkanlığı
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan Maliye Hazinesi vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören “Maliye Hazinesi” adına davaya katılma talebinde bulunulduğu ve yapılan talebe atfen şikayetçi kurumun katılan olarak kabulüne karar verildiği gözetilmeksizin, gerekçeli karar başlığında “Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun” katılan olarak yazılması, yine suç tarihinin “12/10/2004 tarihi öncesi” olduğu nazara alınmaksızın gerekçeli karar başlığında “22/06/2009” şeklinde gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Dosya kapsamında mevcut bilirkişi kurulu raporunda; Muğla ili, Bodrum İlçesi, Turgutreis Beldesi, Akyarlar Köyü, Tuzla Aspat Mevkiinde bulunan ve İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 18/12/1991 tarih ve 2363 sayılı kararı ile sınırları belirlenen, aynı Kurulun 25/12/1996 tarih ve 6837 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanından 3. derece arkeolojik sit alanına dönüştürülen dava konusu taşınmazda, sanık tarafından onaylı projesine aykırı ve ruhsatsız olarak, binanın ön cephesinde zemin kata hitap eden, 2.80×2.80 metre ebatlarında, 2.60 metre yüksekliğinde, iki cephesi pimapen + cam üzeri ahşap ve kiremit kaplı ilave kapalı alan oluşturulduğunun, yine binanın ön cephesinde mevcut terasın altında 5.75×6.50 metre ebatlarında, 2.05 metre yüksekliğinde betonarme aksamlı depo yapıldığının, binanın arka cephesinde ise zemin kata hitap eden 1.50×3.50 metre ebatlarında, 2.60 metre yüksekliğinde, betonarme aksamlı ilave kapalı alan inşa edildiğinin, söz konusu uygulamaların 12/10/2004 tarihinden önce yapıldığının, projeye aykırı uygulamaların ortadan kaldırılmadığının belirlendiği, sanığın savunmasında, dava konusu uygulamaları 2000 yılında gerçekleştirdiğini beyan ettiği, tüm dosya kapsamı itibarıyla suç tarihi ile inceleme tarihi arasında 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla,
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK’nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 12/10/2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK’nın 223/9
maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 22/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.