Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/26669 E. 2013/11731 K. 29.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/26669
KARAR NO : 2013/11731
KARAR TARİHİ : 29.04.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, imar kirliliğine neden olma, mühür bozma
Hüküm : Beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık, imar kirliliğine neden olma ve mühür bozma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Katılan vekilinin 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin değerlendirilmesinde;
Mahkemece hakkında katılma kararı verilen İzmir Valiliği, İl Özel İdaresi’nin 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan doğan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan İzmir Valiliği, İl Özel İdaresi vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
2-Katılan vekilinin imar kirliliğine neden olma ve mühür bozma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Suçtan zarar gören “İzmir Valiliği İl Özel İdaresi” adına davaya katılma talebinde bulunulduğu ve yapılan talebe atfen şikayetçi kurumun katılan olarak kabulüne karar verildiği gözetilmeksizin, gerekçeli karar başlığında “İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün” katılan olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
17/07/2008 tarihli yapı tatil zaptı ile sanık … tarafından suça konu yerde denize taş ve beton parçaları ile dolgu yapıldığının belirlendiği ve söz konusu faaliyetin aynı tutanak ile mühürlendiği, bu tarihten sonra mührün bozulduğuna ve konuluş amacına aykırı davranılarak fiziki ve inşai müdahaleye devam edildiğine dair bir tespit bulunmadığı gibi İzmir İl Özel İdaresi İmar ve Yapı İşleri Daire Başkanlığının 06/04/2009 havale tarihli cevabi yazısı ile mahallinde yapılan incelemede mühürleme işlemine aykırı olarak yapılmış herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığının bildirilmesi, keşifte beyanı alınan tutanak düzenleyicileri tarafından, yapı tatil zaptını düzenlendikleri tarihte suça konu yerin aynı şekilde olduğunun ve herhangi bir değişikliğin bulunmadığının beyan edilmesi, yine hükme esas alınan 01.12.2009 tarihli inşaat mühendisi raporunda, davaya konu yerde mühürleme işleminden sonra ek bir imalat yapılmadığı, mühür bozma şeklinde değerlendirilebilecek bir eylem bulunmadığı hususlarının belirtilmesi karşısında, sanığın sözü edilen mührü bozduğunun veya mührün konuluş amacına aykırı bir eylemde bulunduğunun sübuta ermediği, 5237 sayılı TCK’nın 184/1 maddesi ile belediye sınırları içerisinde veya özel imar rejimine tâbi yerlerde yapı ruhsatı alınmadan veya ruhsata aykırı
olarak bina yapan veya yaptıran kişinin eylemi müeyyide altına alınmakta olup, somut durumda dava konusu yer belediye sınırları içerisinde bulunmadığı gibi özel imar rejimine tabi de olmadığı, yine sanık tarafından gerçekleştirilen uygulamanın bina vasfında bulunmadığı, izah edilen nedenlerle söz konusu suçun unsurlarının oluşmadığı, bu itibarla mahkemece imar kirliliğine neden olma ve mühür bozma suçlarından sanığın beraatine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılama sonunda sanığa atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik araştırma sonucu beraat karar verildiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, imar kirliliğine neden olma ve mühür bozma suçlarından sanığın beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 29/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.