YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/25236
KARAR NO : 2012/28413
KARAR TARİHİ : 25.12.2012
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1) Sanıklar … ve … hakkında 2863 sayılı Kanunun 74/1, 5237 sayılı TCK’nın 62, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2) Sanıklar … ve … hakkında 2863 sayılı Kanunun 74/1, 5237 sayılı TCK’nın 39/1, 62, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde, saat 02.30 sıralarında, jandarma görevlileri tarafından icra edilen önleyici hizmet devriyesi esnasında, Opet petrol istasyonundan bir kamyonetin jandarma aracını görünce hızla uzaklaşması üzerine, takip sonucu durdurulan araçta sanıklar … ile …’in bulunduğunun görüldüğü, adı geçen sanıkların kendilerine ait kepçenin Narlı beldesinden gelmekte olduğunu ve kepçe sürücüsünün yolu kaybettiğini beyan etmeleri üzerine kepçenin gelmesinin beklendiği, söz konusu kepçenin içerisinde sanıklar … ve … olduğu halde geldiği, anılan sanıkların tarla düzenleme işi yaptıklarını beyan etmeleri üzerine, kepçenin geldiği istikametin gerisine doğru teker izleri takip edildiğinde “Yassıtepe” olarak bilinen yere ulaşıldığının ve burada kazı çalışmasının yapılmış olduğunun, içerisinde kepçeye ait tırnak izleri mevcut, biri 2 metre, diğeri 4 metre derinliğinde iki adet yeni kazılmış çukur bulunduğunun tespit edildiği, tarafsız arkeolog ve fen bilirkişi raporlarında, açıkça kazı yapılan 339 parsel sayılı taşınmazın Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 27/11/2007 tarih ve 3334 sayılı kararı ile belirlenen 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde bulunduğunun belirtildiği, sanıkların tarla düzenleme ve kanal açma işi yaptıklarına dair savunmalarının, kazılan yerin konumu ve sanıkların yakalandıkları saat, jandarmayı görünce kaçmaları, normal bir kanal açma işi yada bir tarımsal faaliyetin hayatın olağan akışına göre gündüz yapılması gereken bir işlem olması dikkate alındığında itibar edilebilir nitelikte bulunmadığı, tüm dosya kapsamından, sanıklar … ve … tarafından 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde izinsiz kazı yapıldığı, diğer sanıkların ise onlara gözcülük yaparak ve mazot temin ederek yardımda bulundukları anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin sanıkların izinsiz kazı yaptığına dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanunun 74/1-2. cümlesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı halde, ek savunma hakkı tanınmadan aynı Kanunun 74/1. cümlesi gereğince ceza tayini suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine muhalefet edilmesi,
2- 5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca sanıkların sadece kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-5237 sayılı TCK’nın 51. maddesindeki ertelemeye ilişkin düzenleme ile 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi hükmünün sanıklar hakkında uygulanıp uygulanmayacağına karar verilirken, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek somut gerekçeler gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği, sanıkların sabıkalarının bulunmaması, duruşmaları takip etmeleri, dosyaya yansıyan olumsuz kişiliklerinin tespit edilmemesi, sanıkların atılı suçu inkar etmelerinin yeniden suç işlemeyecekleri hususunda olumsuz kanaat edinilmesine yeterli olmadığı, bu itibarla dava konusu yerde tarafsız arkeolog bilirkişi eşliğinde keşif icra edilerek, sanıkların kazı eylemleri neticesinde korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarına zarar verilip verilmediği araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nın 51 ve 5271 sayılı CMK’nın 231 maddelerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin “sanıkların kişilik özellikleri, duruşmadaki tutum ve davranışları, suçu kabul edip pişmanlık göstermemeleri nedeniyle yeniden suç işlemeyecekleri hususunda olumlu kanaat oluşmadığı” şeklinde dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeye ve eksik araştırmaya dayanılarak cezanın ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.