Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/25186 E. 2013/1728 K. 21.01.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/25186
KARAR NO : 2013/1728
KARAR TARİHİ : 21.01.2013

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 207.783,45 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı ve davacı vekilleri ile Mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı ve davacı vekilleri ile Mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı hakkında, bu ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
2- Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden tek vekalet ücreti yerine, maddi ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesi,
3- Bilirkişi tarafından sözleşmelerini noterden fesheden 14 müşterinin sözleşmelerinin incelenmesi başlığı altında yer verilen açıklama kısmında; sözleşmelerin tam tasdik kapsamında olduğu ve hizmet döneminin birer yıllık olduğu ancak sözleşmelerin 8. maddesinde, ” sözleşmelerin sona erdiği tarihten en az bir ay önce yazılı ihbarda bulunulması halinde sözleşme bir yıl daha kendiliğinden uzar hükmü karşısında, yeni yılın ücreti, yeni yılın ilk ayı içinde YMM’nin bağlı olduğu odadan alınacak matbu sözleşmenin imzalanması sureti ile belirlenir şeklinde olduğu ve davacının 2009- 2010 yıllarına ait maddi tazminat iddialarının bu sözleşmenin 8. maddesinden kaynaklandığının belirtildiği buna karşın raporun tablonun açılımı bölümü ve dosya kapsamından da feshedilen sözleşmelerin 11 adedinin davacının tahliye edildiği 12/05/2009 tarihinde, 3 adedinin de tahliye gününden sonra 14/05/2009 tarihinde noter tarafından düzenlenip tebliğ edildiği ve müşterilerin 2008-2009 yıllarında hizmet alamayacaklarını bildirerek tutuklamayı esas gösterip sözleşmelerini feshetmeleri karşısında, fesih tebligatlarının tahliye tarihinden sonraki günlere isabet ettiğinin anlaşılması ve raporun I/c kısmında yer verilen açıklamalar başlığı altında tutukluluk süresi içinde ödenmeyen SSK ve Vergi gecikme zamları iddiasına karşılık dayanılan iddiaların maddi tazminat hesabında karine teşkil etmeyeceği kanaati ile davacının tutuklu kaldığı sürede işyerini sevk ve idare edecek yetkili personelinin bulunduğu ve tutukluluk süresi içerisinde müşteri kaybı olmadığının belirtilmesi ve yetkili kişilerce müşterilerden tahsilatların yapılabileceği ve ileri sürülen vergi ve sigorta primleri ödenerek gecikme zammına muhatap olunmayabileceğinin belirtilmesine göre;
Davacının tutuklu kalınan sürede müşteri kaybının olmaması ve davacının tutuklu kaldığı sürede işyerini sevk ve idare edecek yetkili personelinin bulunması nedeniyle davacının maddi tazminat kaybına esas alınan bilirkişi raporunda gerçekleşen zarar bulunup bulunmadığı zararın varlığının ispat ve kabulünün davacının tutuklu kalmasından kaynaklı olup olmadığının açıkça tespit edilmesi gerektiği ve davacının feshedilen sözleşmeler nedeni ile gelir kaybına uğrayıp uğramadığı kesin nedenlere dayalı olarak açıkça saptanmasından sonra belirlenen zarar dayanağının tereddüde yer verilmeyecek ve denetime olanak sağlayacak şekilde açıklattırılmadan ve bu kapsamda yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan ve anılan yetersiz rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde maddi tazminata hükmedilmesi,
4-Bilirkişi tarafından sözleşmelerini noterden fesheden 14 müşterinin söleşmelerinin incelenmesi başlığı altındaki açıklama kısmında; sözleşmelerin tam tasdik kapsamında olduğu ve hizmet döneminin birer yıllık olduğu ancak sözleşmelerin 8. maddesinde, ” sözleşmelerin sona erdiği tarihten en az bir ay önce yazılı ihbarda bulunulması halinde sözleşme bir yıl daha kendiliğinden uzar. Bu durumda yeni yılın ücreti, yeni yılın ilk ayı içinde YMM’nin bağlı olduğu odadan alınacak matbu sözleşmenin imzalanması sureti ile belirlenir şeklindeki açıklama kısmı itibariyle ilgili müşterilerin sözleşmelerinin gelir kaybının yaşandığı dönem ve sonraki dönemlere ilişkin olarak sürdürülüp sürdürülmediği ve aynı müşterilerle sözleşmelerin yenilenip yanilenmediğinin araştılması gerektiğinin gözetilmesi,
5-Davacının gelir kaybına dayanak gösterdiği 2008-2009 yılı Yeminli Mali Müşavirlik hizmet Sözleşmeleri gereği Sözleşmelerini noterden fesheden 14 müşterinin fesihe dayanak gösterdikleri 2008 -2009 yıllarına ait Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Raporlarının düzenlenip ilgili makamlara verilip verilmediğinin araştırılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, davalı ve davacı vekilleri ile Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden
hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.