Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/24930 E. 2013/17807 K. 28.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/24930
KARAR NO : 2013/17807
KARAR TARİHİ : 28.06.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet.

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Vekaletnameli vekilleri aracılığıyla katılma isteminde bulunmalarına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeyen şikayetçiler …, …, …, … ve …’un, 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu, yaralanmaları nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçilerin 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına, vekillerinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazları ile sanığın savunma hakkının kısıtlandığına, kusurunun bulunmadığına, diğer seçenek yaptırımların uygulanmamasının hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya içeriğine göre, sanığın meskun mahal dışı, bölünmüş, asfalt, 7.80 mt. genişliğinde, kuru, düz, eğimsiz, kontrolsüz dönel kavşakta, geçiş önceliğine uymayarak katılanların içinde bulunduğu … ile çarpışması sonucu asli kusurlu şekilde 2 kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir, 4 kişinin ise vücudunda hayat fonksiyonlarını 4. derecede etkileyecek kırık oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet vermesi şeklinde meydana gelen olayda, temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında alt sınırdan ceza tayini,
Kabule göre de;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2- Sanık hakkında hükmolunan 7 ay 15 gün süreli hapis cezası adli para cezasına çevrilirken bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında yasal dayanak olan 5237 sayılı TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine ve esas alınan tam gün sayısının belirtilmemesi suretiyle 5237 sayılı TCK.’nın 52/3. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.