Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/23885 E. 2013/3690 K. 19.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/23885
KARAR NO : 2013/3690
KARAR TARİHİ : 19.02.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
19.06.2008 günü, saat 16:30 sıralarında Polis Merkezi’ne giderek müracatta bulunan …’in, … Paşa Mah. Sivrikoz Sokak No: 16’da bulunan işyerini, …isimli şahsa kiraladığını, Ayla isimli şahsın kendisinden habersiz olarak bu iş yerini, sanık …’e devretmiş olduğunu öğrendiğini, bu kişilerle kira borcu nedeniyle mahkemelerinin devam ettiğini, 18.06.2008 günü, … isimli şahsın kendisini arayarak, “iş yerinde, kendine ait olan fayansların olduğunu, onları almak istediğini” söylediğini, kendisinin de “her önüne gelene bir şey verirsem, her gün birileri beni arar, söz konusu iş yerinde kalan bekçi, …’ün kendisini ararsa fayansları verebilirim” dediğini, 5 dakika sonra sanık …’ün kendisini aradığını, “abla onlar senin işine yaramaz, onlar tarihi eser, ver gitsin” demesi üzerine telefonu kapattığını, avukatına danışıp, ardından polis merkezine müracaat ettiğini belirttiği, aynı gün emniyet görevlilerinin, … adlı şahıs ile birlikte, söz konusu iş yerine gittikleri, 2 adet naylon kutu içerisinde, 7 adet tam çini ve 73 adet kırılmış çininin ele geçirildiği, Sanık …’ün, 22.06.2008 tarihli emniyette vermiş olduğu ifadesinde, söz konusu işyerinin bekçiliğini yaptığını, yaklaşık 1,5 sene kadar önce, iş yeri sahibi …’in kendisini telefonla arayarak, gece iş yerine koli getirdiğini, bu kolileri kendisinden habersiz kimsenin almaması gerektiğini söylediğini, bir gün kafeyi yıkadığı esnada koli ıslanınca içinde söz konusu çinilerin olduğunu gördüğünü, olay günü, … Dinçer’in kendisini arayarak, çinilerin hoşuna gittiğini söylemesi üzerine, … Hanım’ın, söz konusu yeri emlakçıya verdiği için, anahtarın onda olduğunu, onu araması gerektiğini söylediğini, daha sonra, … Hanım kendisini aramasını istediği için, onu aradığını ve taşların …’a ait olduğunu belirtmesi üzerine, başlatılan soruşturma da söz konusu çinilerin, İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 12.07.1995 tarih ve 6848 sayılı kararı ile belirlenen Kentsel ve Tarihi Sit Alanı içerisinde kalan ve İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 26.01.2005 tarih ve 405 sayılı kararı ile tescil edilen kamu mülkiyetindeki İstanbul Fatih Eminönü Rüstempaşa Mahallesi Yenicamii Caddesi Yenicamii Meydanı Sokak 384 ada 156 parsel sayılı … Valide Sultan Türbesi’nden çalınan toplam 33 adet çini olduğu tespit edilerek, çinilerin sökülerek yerinden alınmak suretiyle türbenin tahrip edilmesi ve bu çinilerin ticaretinin yapılması nedeniyle tüm sanıklar hakkında her iki suçtan ayrı ayrı cezalandırılmaları istemiyle haklarında kamu davası açıldığı anlaşılmakla;
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- İddianamedeki sevk ve nitelendirmeye göre, söz konusu kamu davasının … Valide Sultan Türbesi’nden sökülerek çalınan çiniler nedeniyle, türbeye zarar verildiği, bu sebeple, Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlığı’nı tahrip etmek suçundan tüm sanıklar hakkında, eylemlerine uyan 2863 sayılı Kanunun 65/a maddesi gereğince cezalandırılmaları istendiği, ayrıca söz konusu çinilerin ticaretinin yapılması nedeniyle tüm sanıklar hakkında, kültür varlığını satışa arzetmek suçundan 2863 sayılı Kanunun 67/2 maddesi gereğince cezalandırılması talep edilmesi karşısında, mahkemece, iddianamedeki her bir suç yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, tüm sanıklar hakkında hangi suça ilişkin olduğu anlaşılmayan şekilde beraatlerine karar verilerek eksik hüküm tesis edilmesi,
2- Dava konusu eserler üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, hali hazır durumu itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadıkları, tasnif ve tescile tabi olup olmadıkları, bildirim zorunluluğu olan eserlerden olup olmadıklarının tespiti ile, aynı kurul marifetiyle, suça konu çinilerin … Valide Sultan Türbesi’nden çalınan çiniler olup olmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tespit edilerek, ayrıca söz konusu çinilerin çalınma tarihleri tartışmasız olarak saptanarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini ile eserlerin akibeti hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik kovuşturmaya dayalı olarak ve dosyanın tarafı konumundaki İstanbul Türbeler Müzesi araştırmacılarının düzenlemiş oldukları rapora itibarla karar verilmesi,
3- Sanıklar … ve …’ın üzerlerine atılı korunması gerekli taşınmaz kültür varlığına kasten zarar verme ve kültür varlığı ticareti suçlarını işlediklerine dair dosya kapsamı itibariyle savunmalarının aksine mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu itibarla sanıkların beraatlerine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla birlikte, sanıklara atılı her bir suç yönünden ayrı ayrı hüküm tesisi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Sanıklar, …, … ve … hakkında; iş yeri sahibi, …’in beyanları, sanık …’ün 22.06.2008 tarihli emniyette vermiş olduğu ifadesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, söz konusu çinileri, işyeri sahibi sanık …’in, söz konusu iş yerine getirdiği, sanık … Dinçer’in telefonda, …’e “abla, onlar tarihi eser, …’e ver gitsin” şeklindeki beyanı dikkate alındığında, çinilerin tarihi eser olduğunu bildiği ve sanık …’a verilmesine çalıştığı, sanık …’ın, kültür varlığı olan çinileri almaya çalıştığı anlaşılmakla, adı geçen sanıkların, “kültür varlığı ticareti” suçundan 2863 sayılı Kanunun 67/2 maddesi uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken, beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.