Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/22365 E. 2013/8430 K. 03.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/22365
KARAR NO : 2013/8430
KARAR TARİHİ : 03.04.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK’nın 62, 52/2-4, 53/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 318 ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Söz konusu taşınmazın Maliye Hazinesi adına kayıtlı 2B arazisi olması karşısında, tebliğnamede, sanığın suç olduğunu bildiğine ilişkin delillerin tartışılmaması yönüyle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiş olup,
İstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 15.11.1995 gün ve 7755 sayılı kararıyla 1. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen, İstanbul İli, Beykoz İlçesi, … Köyü, Dereiçi Caddesi’nde, sanığın yeni su deposu yaptırdığına dair, suç tarihinde jandarma görevlileri tarafından yapı tespit tutanağı tutulması üzerine kamu davası açıldığı, dosya içerisinde mevcut inşaat mühendisi bilirkişi raporuna göre, söz konusu taşınmazın hazineye ait 2B arazisi olduğu, taşınmaz üzerinde etrafı istinat nitelikli taş duvar + tel çit ile çevrili, dolgu ve tesviye yapılmak suretiyle belli kota getirildiği, içinde tek katlı, konut amaçlı, prefabrik yapı bulunan binada, yapı tespit tutanağında yapım aşamasında olduğu belirtilen sulama havuzuna rastlanılmadığı belirtilmiş ise de, keşif zaptı ile dosya içerisindeki fotoğraflardan, zeminde taban betonunun bulunduğu anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın, hazırlık aşamasındaki beyanında, “sulama havuzunu yaptırdığını bunun suç olduğunu bilmediğini, gerekirse yıktırabileceğini” beyan ettiği ve keşif sırasında suça konu su deposunu yıktırdığının tespit edildiği, dolayısıyla pişmanlığını gösterdiği, iddianamede, söz konusu yerde yapılan su deposu nedeniyle dava açıldığı hususu da dikkate alınmak suretiyle, suça konu yerde, üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak, söz konusu su deposunun kaldırılması sonrasında, doğal yapının bütünlüğüne verilmiş bir zararın bulunup bulunmadığı, suça konu yerin eski hale getirilip getirilmediği hususlarının tartışmasız olarak tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanığın iddianameye konu sulama havuzunu, keşif tarihinden önce yıktırdığının anlaşılması karşısında, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin kastının yoğunluğu, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden asgari haddin üzerinde temel ceza tayin edilerek teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.