Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/22223 E. 2013/14483 K. 29.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/22223
KARAR NO : 2013/14483
KARAR TARİHİ : 29.05.2013

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğinin tehlikeye sokma
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 179/3-2, 62/1, 58/6, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet.

Trafik güvenliğinin tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” … kullanamayacak kişinin, bu halde … kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde … kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği,
İncelenen dosyada; Olaydan yaklaşık yarım saat sonra alınan alkolmetre çıktısından, 0.98 promil alkollü olduğu anlaşılan sanığın, olay günü saat 22:30 sıralarında, gece vakti, yerleşim yeri sınırlarında, sevk ve idaresindeki aracı ile seyrederken, yol üzerinde bulunan trafik ekiplerinin, sanığa, aracını durdurması için işaret yapması üzerine, tek yönlü yola, ters istikametten girip, süratli ve zik zak çizerek seyrederken yakalandığı olayda, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ve lehine olan hükümlerin uygulanmadığına ilişkin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yününden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, TCK 53/1 maddesine ilişkin kısmın hükümden çıkartılarak, yerine, “ sanığın, 5237 sayılı TCK’ nın 53. maddesinin 1. fıkrasının a,b,c,d,e bentlerinde belirtilen haklarından, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 1-c bendindeki haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.