Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/22109 E. 2013/14502 K. 29.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/22109
KARAR NO : 2013/14502
KARAR TARİHİ : 29.05.2013

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 179/2-3, 62, 50/1-a, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet.

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” … kullanamayacak kişinin, bu halde … kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde … kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği,
İncelenen dosyada; Olaydan yaklaşık yarım saat sonra düzenlenen raporda 1.88 promil alkollü olduğu belirtilen sanığın, olay günü saat 22:10 sıralarında, gece vakti, yerleşim yeri sınırlarında, bölünmüş, tek yönlü yol üzerinde, sevk ve idaresindeki aracı ile seyri sırasında, olay mahalline geldiğinde, direksiyon hakimiyetini kaybederek, önce istikametine göre yolun sağ tarafındaki bariyerlere, sonra ön tarafta seyir halinde bulunan bir araca çarparak durabildiği olayda, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında tayin edilen para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında CMK’nın 232/6 maddesine aykırı olarak uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, sanık hakkında kurulan hükmün üç numaralı paragrafındaki, 50/1-a ibaresinden sonra gelmek üzere “52/2” ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.