Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/21192 E. 2013/16112 K. 13.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/21192
KARAR NO : 2013/16112
KARAR TARİHİ : 13.06.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Her iki sanık hakkında; 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK’nın 62, 52/1-2-4, 53, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören … adına 19/12/2008 havale tarihli dilekçe ile davaya katılma isteminde bulunan ve duruşmalara iştirak ederek davayı takip eden hazine vekilinin katılma istemi hususunda herhangi bir karar verilmemesinin, temsil ettiği kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi sonucunu doğurmayacağı anlaşılmakla, tebliğnamede bu yönde bozma öneren (3) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık …’ın, Turyap Yapı Sanayi ve Ticaret A. Ş.’nin yönetim kurulu başkanı olduğu, sanık …’in ise mimar olup, tapuda adı geçen şirket adına kayıtlı ve İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 13/07/2004 tarih, 14751 sayılı kararı ile belirli kentsel sit alanı içerisinde kalan, aynı Kurul’un 21/01/2004 tarih, 14298 sayılı kararı ile tescilli 2. grup korunması gerekli kültür varlığı yapının tadilat işinde görev aldığı, sözü edilen yapıya ait Kurulca onaylı rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin mevcut olduğu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü tarafından, tescilli yapıda gerçekleştirilecek bakım ve onarım için, onaylı projelere uygun olarak yapılması kaydıyla olumlu görüş bildirildiği, aynı kurum görevlilerince 26/06/2008 tarihinde yapılan kontrollerde, onaylı projelere aykırı uygulamalar yapıldığı tespit edilerek durumun tutanağa bağlandığı, Beşiktaş Belediye Başkanlığı tarafından da bahse konu işlemlere yönelik olarak “yapı tatil tutanağı” düzenlendiği, bilahare Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü görevlileri tarafından yerinde yapılan ikinci kontrolde, 26/06/2008 tarihli tutanakta sözü edilen hususların giderilmiş olduğunun belirlendiği, bu konuda Beşiktaş Belediye Başkanlığı’na gönderilen yazı üzerine anılan kurum çalışanlarınca da durum tetkik edilerek, kendileri tarafından düzenlenen yapı tatil tutanağındaki aykırılıkların giderildiğinin saptandığı,
Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü ile Beşiktaş Belediye Başkanlığı’nın, suça konu tescilli yapıdaki aykırı uygulamaların ortadan kaldırıldığına dair yazılarına karşılık, olay mahallinde icra edilen keşif sonrası inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 02/03/2010 tarihli raporda, ilgili birimlerce tespiti yapılan aykırılıklardan, “binanın yan cephesinde birinci normal kat penceresinin genişletilmesi” eyleminin devam ettiğinin belirtildiği, aynı rapora göre, yargılama konusu eylemlerin tescilli tarihi yapıda zarara ve esaslı değişikliğe neden olmadığı,
Kentsel sit alanındaki tescilli yapıda gerçekleştirilen proje dışı uygulamaların tamamen giderilmesi ve projeye uygunluk sağlanması halinde sanıkların üzerlerine atılı suçun manevi unsurunun oluşmayacağı, ancak, bu konuda kamu kurumlarınca yapılan tespitler ile bilirkişi tarafından varılan sonucun aynı olmadığı anlaşılmakla, onaylı projelere aykırı işlemlerin tamamen proje kapsamına uygun hale getirilip getirilmediği tereddütsüz biçimde tespit edilerek, olumlu sonuca varılması durumunda sanıkların beraatlerine, aksi halde, yapılan müdahalenin esaslı nitelik taşımaması nedeniyle 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/b maddesinde adli para cezasının azami haddinin beş bin gün olarak düzenlendiği, 5237 sayılı TCK’nın 52/1 maddesinde de adli para cezasının beş günden az olamayacağının hükme bağlandığı, sanıklar hakkındaki cezanın teşdiden tayin edildiğine dair bir gerekçe de gösterilmediği anlaşılmakla, kanunun uygulanmasında hata yapılmak suretiyle temel adli para cezasının yedi yüz otuz gün olarak fazla tayini,
2- 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, anılan hak yoksunluğunun tamamen uygulama dışı bırakılması,
3- Hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında denetim süresi belirlenirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,
4- Sanıklardan, yargılama giderlerinin sebebiyet verdikleri oranda, vekalet ücretinin ise eşit olarak alınması yerine, her ikisinin de müteselsilen tahsiline hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.