YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/21154
KARAR NO : 2013/9356
KARAR TARİHİ : 10.04.2013
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b; 5237 Sayılı TCK’nın 62, 52/2.51/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 09.03.1979 tarihli kararı ve Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 13.11.1992 tarihli kararı ile uygun bulunan Harran ilçesi koruma amaçlı imar planına göre 3. derece arkeolojik ve kentsel sit alanı olarak ilan edilen yerde, Harran ilçesi, Merkez Mahallesinde 44 numaralı parselde bulunan taşınmaz üzerinde, sanığın izin almaksızın tek katlı, içi ve dışı sıvalı yapı inşa etmek suretiyle inşai müdahalede bulunduğunun yargılamaya konu edildiği, iddianamenin kabulüne dair verilen 08/01/2009 tarihli karardan sonra mahkeme tarafından 11/03/2009 tarihinde mahallinde yapılan keşifte sanığın, suça konu olan taşımaz üzerinde bulunan evin girişine duvar ördürüp, iki yeni kolon yaptırdığı, kolonlar üzerindeki kalıpların halen bağlı olduğu ve inşaat faaliyetinin devam ettiğinin tespit edildiği, mahkemece sanığın her iki eylemi arasında hukuki kesintinin gerçekleştiği kabul edilerek, sanığın sonraki eylemi için ayrı bir hüküm tesis edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı ve sanığın 2863 sayılı Kanuna aykırı şekilde sit alanına izinsiz inşai müdahalede bulunduğu anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, katılan vekilinin ise, sanık hakkında daha fazla ceza tayin edilmesi gerektiğine ilişkin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, belirtilen hak yoksunluğunun tamamen uygulama dışı bırakılması,
2-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin dilekçe ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının üç numaralı paragrafındaki “250 TL dilekçe ücreti” yerine “Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 1000 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine” cümlesinin eklenmesi, hükmün 1-f numaralı paragrafının sonuna, “Sanığın cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığına” cümlesinin eklenmesi, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.