YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/20999
KARAR NO : 2013/11706
KARAR TARİHİ : 29.04.2013
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle Öldürme
Hüküm :TCK’nın 85/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü gündüz saat 12:25 sularında bulutlu havada, meskun mahalde, bölünmemiş, 2 yönlü, 7 metre genişliğindeki yüzeyi ıslak, asfalt kaplama, eğimsiz, hafif virajlı yolda idaresindeki yolcu minübüsüyle seyir halinde olan sanığın, hızın etkisiyle virajı alamayarak yol dışı kalıp, seyir istikametine göre yolun solundaki su dolum pompa binasına çarparak durması şeklinde gelişen ve araçta yolcu olarak bulunan bir kişinin ölümüyle sonuçlanan olayda; yağışlı ve zemini kaygan yolda, hızını, sevk ve idaresindeki yolcu minübüsünün teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmayan sanığın tam kusurlu olduğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre tam kusurlu sanık hakkında cezanın teşdiden tayin ve takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, sanığın kusur durumuyla ilgili olarak Adli Tıp Kurumundan rapor aldırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi, sanık hakkında cezanın teşdiden belirlenmesi nedenleriyle tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura, bilirkişi raporuna, takdiri indirime, sair nedenlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1.) 5237 sayılı TCK’nın 50/4. maddesi hükmü uyarınca taksirli suçlardan dolayı hükmedilen hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilmesinin mümkün olmasından dolayı, ölenin eşinin sanıktan şikayetçi olmadığını ifade etmesi ve sanık müdafinin 06.10.2010 günlü oturumda, paraya çevirme talebini de kapsayan “lehe hükümlerin uygulanması” telebinde bulunması karşısında; sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceğinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2.) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan “kastın ağırlığı” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
3.) Gerekçeli karar başlığında sanık müdafinin ismine yer verilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.