Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/20057 E. 2013/10626 K. 22.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/20057
KARAR NO : 2013/10626
KARAR TARİHİ : 22.04.2013

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle Yaralama
Hüküm :5237 sayılı TCK’nın 89/1, 2-b, 62, 51/1-3. maddelerigereğince mahkumiyet.

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçi olduğunu beyan etmesine rağmen duruşmalara katılımı sağlanmayan müştekinin, 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçta zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, kendisinin yaralanması nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan müştekinin 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına, vekilinin katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılan beyanında maruz kaldığı yaralanma nedeniyle bir bacağının diğerinden üç santim kısa kaldığını bildirmesi karşısında, katılanın bir sağlık kuruluşuna sevki ile duyu veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması veya yitirilmesi niteliğinde olup olmadığının tespiti gerekirken eksik soruşturma ile hüküm kurulması,
Kabule göre de; Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın asli kusurlu olduğu dikkate alınarak, sanığın taksirinin yoğunluğu ve katılanın hayati tehlike geçirip vücudunda kemik kırığı oluştuğu gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme uygun olarak 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.