Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/18539 E. 2013/2668 K. 11.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/18539
KARAR NO : 2013/2668
KARAR TARİHİ : 11.02.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2960 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2960 sayılı Kanunun 18; 5237 sayılı TCK’nın 62, 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve hapis cezasının ertelenmesi

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 04/07/2006 yerine, 13/11/2006 şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
04/07/2006 tarihli yapı tatil tutanağı ile sanık tarafından Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 22/09/1979 tarih ve 11445 sayılı kararı ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli olup aynı zamanda 2960 sayılı Kanun ile belirlenen “Boğaziçi Öngörünüm Alanında” ve Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 14/12/1974 tarih ve 8172 sayılı kararı ile belirlenen “Boğaziçi Sit Alanında” bulunmakta olan dava konusu taşınmazın zemin kat duvarlarının kısmen yıkılarak kapı açıldığının, iç mekanlardaki sıvaların tamamen kazınarak yenilendiğinin, yine ahşap kısımlar ile tesisatların yenilendiğinin, boya ve alçı işlemleri yapıldığının belirlendiği, sanığın talebine istinaden İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 07/07/2006 tarih ve 1780 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazda çatı aktarımı, boya ve badana yapılabileceğine karar verildiği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 29/08/2000 tarih ve 11800 sayılı kararı ile dava konusu taşınmaza ilişkin röleve ve restitüsyon projesinin, aynı Kurulun 14/03/2001 tarih ve 12157 sayılı kararı ile de restorasyon projesinin uygun olduğuna, binanın sökülerek yeniden yapılabileceğine karar verildiği, “zemin kat duvarlarının kısmen yıkılarak kapı açılması” dışındaki faaliyetlerin onaylı projesine uygun yapılması nedeniyle ruhsata bağlanabilir olduğu, sanığın 2863 sayılı Kanuna muhalefette bulunmadığı, izinsiz olarak kapı açılması durumunun ruhsata bağlanmamasının 2960 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususlarının belirtildiği anlaşılmakla,
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak,
11/04/2008 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, sanık tarafından suça konu taşınmazda gerçekleştirilen iç mekanlardaki sıvaların tamamen kazınarak yenilenmesi, ahşap kısımlar ile tesisatların yenilenmesi, boya ve alçı yapılması faaliyetlerinin onaylı projesine uygun olduğu
belirtilmekle birlikte taşınmazın zemin kat duvarları kısmen yıkılarak kapı açılması eyleminin onaylı projesine uygun olup olmadığı hususunda kesin bir kanaat belirtilmediği anlaşılmış olup, bu hususta bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, anılan eylemin proje dışı gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanarak, onaylı projeye aykırı yapıldığının tespiti halinde 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, eksik kovuşturma ve hatalı değerlendirme sonucu, ruhsatsız olarak suça konu taşınmazın zemin kat duvarlarının kısmen yıkılarak kapı açılması işleminin iddianamede belirtilen sevk ve nitelendirmede yer almayan 2960 sayılı Kanuna aykırılık suçunu oluşturduğunun kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan sanık hakkında tayin edilen 25 gün hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu, TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin her ikisi de kişiselleştirme kurumu ve birbirlerine karşı öncelikleri bulunmamakta ise de, mecburi olan hükümlerin, taktiri hükümlerden önce uygulanacağı, Kanunun 50/3. fıkrasındaki düzenleme uyarınca öncelikle 50/1. maddesinin uygulanmasının gerektiği nazara alınmaksızın hükmedilen 25 gün hapis cezasının TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 51/1 maddesi uyarınca iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezasının ertelenebileceği ve adli para cezasının ertelenmesinin mümkün olmadığı gözetilmeksizin hükümde, erteleme müessesesinin adli para cezasını da kapsayacak şekilde uygulanması,
3- Sanık hakkında tayin edilen cezaların ertelenmesine karar verildiği halde, devamında 5237 sayılı TCK’nın 51/3-4-5. maddesine aykırı olarak, sanığın tabi olacağı denetim süresinin belirlenmemesi, sanığın herhangi bir yükümlülüğe tabi tutulup tutulmayacağının ve uzman atanıp atanmayacağının hükümde gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.