Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/18502 E. 2013/1034 K. 15.01.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/18502
KARAR NO : 2013/1034
KARAR TARİHİ : 15.01.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 765 sayılı TCK’nın 59/2, 647 sayılıKanunun 6. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve cezaların ertelenmesi

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 11/12/2007 yerine, 01/12/2007 şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
Sanığın, Hatay ili, Reyhanlı ilçesi, Beşaslan köyünde bulunan, Beşaslan (II) Höyüğünün korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilline ilişkin Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 27/10/1995 tarih ve 2294 sayılı kararı ekinde yer alan krokiye göre, 1. derece arkeolojik sit alanı sınırları içerisinde bulunan dava konusu tek katlı binaya izinsiz olarak oda ilave ederek inşai faaliyette bulunduğu, arkeolog bilirkişi raporu ile bahse konu inşaatın temel açma faaliyeti ile 1. derece arkeolojik sit alanına geri dönüşümü ve başka yolla telafisi mümkün olmayacak şekilde zarar verildiğinin belirlendiği, sanığın savunmasında atılı suçu ikrar ettiği anlaşılmış olup,
Her ne kadar mahkemece lehe kanun tespiti 5252 sayılı Kanunun 9/3 maddesinde öngörülen ilkelere uygun olarak yapılmamış olup, sanık hakkında fazla adli para cezası belirlenmiş, yine suç tarihinde yürürlükte bulunmayan mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 647 sayılı Kanun hükümleri uygulanmış ise de, 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/b maddesinde belirtilen hapis cezasının asgari haddinin değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 65/b maddesinde belirtilen hapis cezası ile aynı olduğu, 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesinde öngörülen takdiri indirim oranında farklılık bulunmadığı, anılan Kanunun 51. maddesi uyarınca para cezalarının ertelenemeyeceği nazara alındığında, bir bütün halinde mevcut uygulamanın sanık lehine olduğu kabul edilmekle, aleyhe temyizin bulunmaması karşısında belirtilen hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suç kastının olmadığına dair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 15/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.