Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/18429 E. 2013/5027 K. 01.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/18429
KARAR NO : 2013/5027
KARAR TARİHİ : 01.03.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/a, 5237 sayılı TCK’nın 62, 52/2, 51, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Sanıklar … ve … hakkındaki hükmün incelenmesinde:
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 08/12/1978 gün ve 1459 sayılı, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu’nun 20.09.1986 gün ve 2698 sayılı kararları ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen alandaki sanıklara ait tuvalet ve kümese ilişkin olarak inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, tuvalet ve kümesin 7-8 yıl önce yapılmış olduğunun tespit edildiği, sanıkların aşamalardaki birbiriyle tutarlı tüm beyanlarında dava konusu yapıları 6-7 yıl önce yaptıklarını beyan ettikleri anlaşılmakla, suç tarihinin 03.11.2008’de yapılan keşiften 8 yıl öncesi olan 2000 yılı olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanıklara isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK’nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 2000 yılından itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK’nın 223/9 maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE,
B) Sanık … hakkındaki hükmün incelenmesine gelince;
Sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığa ait ambara ilişkin olarak inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, 1. derece sit alanında kalan ambarda sonradan tadilat yapılarak, bir kısmı aynı alan içinde olmak üzere banyo ve mutfak yapıldığının ve ambarın 4,80 metre kare genişletildiğinin belirlenmesi karşısında, dış görünümü değiştirdiği tespit edilen yapıların kaç yıllık olduğu araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1) Sanığın 1. derece sit alanında kalan ambarda mutfak ve banyo yapmak suretiyle fiziki ve inşai müdahalede bulunduğunun tespit edilmesi karşısında sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanun’un 65/b maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeksizin 65/a maddesi uyarınca hüküm kurulması,
2) Hükmün gerekçe kısmında sanıkların alt sınırdan cezalandırılmalarına denildiği halde adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak 120 gün olarak belirlenmesi,
3) 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.