Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/18426 E. 2013/1314 K. 16.01.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/18426
KARAR NO : 2013/1314
KARAR TARİHİ : 16.01.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçuhakkında; 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
2- İzinsiz kazı yapma suçu hakkında; 2863 SayılıKanun’un 74/1-2.cümle, 5237 sayılı TCK’nın 62, 53/1, 54maddeleri gereğince mahkumiyet
3- Haber verme sorumluluğuna aykırılık suçu hakkında;2863 Sayılı Kanunun 67/1, 5237 sayılı TCK’nın 62, 52/2, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii ile katılan vekili tarafından, Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu hakkında sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu hakkında davaya katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü vekilinin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu yönünden temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
1- İzinsiz kazı yapma suçu hakkında yapılan temyiz isteminin incelenmesinde:
Suça konu yerin, sit alanı veya 2863 sayılı Kanun kapsamında bir yer olmadığı dosya içerisinde mevcut arkeolog bilirkişinin 09.04.2009 tarihli bilirkişi raporuyla belirtilmiş olması karşısında, tebliğnamede harita mühendisi veya kadastro teknisyeninden bu konuda ayrıca bir rapor alınması gerektiğine ilişkin bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Jandarmaya yapılan bir ihbarla, sanık ile, temyize gelmeyen sanıkların, Kuyucak İlçesi, Çobanisa köyü, Karakaşlı mevkiinde izinsiz kazı yaptıklarının bildirilmesi üzerine, suç tarihinde saat 23:00 sıralarında jandarma ekiplerinin söz konusu yere giderek kazı yapılan alanı tespit etmeye çalıştıkları esnada, 300-400 metre uzaklıktan havaya 3 el ateş edilmesi üzerine, söz konusu yere gidildiği, ancak kaç kişi oldukları tespit edilemeyen şahısların karanlıktan faydalanarak kaçtıkları, 08.10.2008 günü saat 14:00 sıralarında, kaçak kazı yapılan yerin tespiti amacıyla yapılan arazi aramasında, Çobanisa köyünde ikamet eden sanık …’a ait olduğu öğrenilen zeytin bahçesinde, 3,5 metre genişliğinde, 15 metre derinliğinde bir çukurun bulunduğu, çukurun girişinde adli emanette kayıtlı bulunan, jeneratör, kazma, kürek, matkap,balyoz, murç, çekiç, keser, pensenin ele geçirildiği, temyize gelmeyen sanıkların, sanık … ile birlikte söz konusu yerde kazı yaptıklarını ikrar ettikleri anlaşılmış olup;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığına, katılan vekilinin lehe olan hükümlerin uygulanmaması gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2- Haber verme sorumluluğuna aykırılık suçu hakkında yapılan temyiz isteminin incelenmesine gelince :
Sanığın evinde Cumhuriyet savcılığının izniyle yapılan aramada 2 adet sikkenin ele geçirildiği anlaşılmış olup,
Dosya içerisinde mevcut, Dokuz Eylül Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü’nde araştırma görevlisi bilirkişinin, 09.04.2009 tarihli bilirkişi raporu’na göre, Bizans dönemine ait 2 adet bakır sikkenin, 2863 sayılı kanun kapsamında müzelerde korunması gereken etütlük arkeolojik eserler olduklarının belirtilmesi karşısında, bir eserin, 2863 sayılı kanun kapsamında, müzelik değerde olmasının o eserin korunması gerekli taşınır kültür varlığı olduğunu gösterdiği, kaldı ki, etütlük eserlerin de diğer tüm korunması gerekli taşınır kültür varlıkları gibi tasnif ve tescile tabi olduğu anlaşılmakla, tebliğnamede bu hususta yeniden rapor alınması gerektiğine ilişkin bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığına, katılan vekilinin lehe olan hükümlerin uygulanmaması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın, evinde yapılan aramada çıkan eski paraların çok uzun zamandan beri evinde olduğu için evine nasıl geldiğini evinde olup olmadığını bile unuttuğuna ilişkin savunması karşısında eyleminin 2863 sayılı Kanun’un 70. maddesine temas eden “kültür varlığı bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin sanık hakkında “ihbar yükümlülüğüne aykırılık” suçundan eksik ceza tayin edilmesi,
2- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.