YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/18165
KARAR NO : 2013/11979
KARAR TARİHİ : 30.04.2013
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 89/1, 62, 52; 179/2, 62, 50/1-a maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, yönetimindeki otomobille, tek yönlü caddede, karşı yön taşıt trafiğine ayrılmış yol bölümüne geçip, ters yönde seyir halindeyken kazaya sebebiyet veren ve mağdurun basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olan sanığın eyleminde trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu, bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanığın, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de:
1- Temel ceza belirlenirken, TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınmak, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, asgari hadden ceza tayin edilmesi,
2- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanığa hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında, uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
B) Taksirle yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Trafik kurallarını dikkate almayıp, ters yönde seyir eden sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu, tayin olunan cezasında bu nedenle TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurularak, sanık hakkında eksik ceza tayini,
Kabul ve uygulamaya göre de:
1- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın tam kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, sanığın taksirinin yoğunluğu gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saiki” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.