YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17711
KARAR NO : 2013/5943
KARAR TARİHİ : 12.03.2013
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/a, 5237 sayılı TCK’nın 52/2, 53, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15/11/1995 gün ve 7755 sayılı kararı ile 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen yere izinsiz olarak hafriyat ve inşaat atığı döktüğünün tespit edildiği, hükme esas alınan inşaat mühendisi bilirkişi raporu ile hafriyat ve inşaat atığı dökülmek suretiyle arazinin belli bir kota getirildiği ve tesviye edildiği, bahçe toprağı da dökülerek üzerine ağaç dikildiği, hafriyat ve inşaat atığı ile yapılan dolgu ve bu dolgunun tesviyesi işleminin sit alanına fiziki müdahale niteliğinde bulunduğu, doğal yapının bütünselliğini bozucu nitelikte olduğu, dökülen ve tesviye edilen hafriyatın kaldırılması halinde doğal yapının eski hale gelmesini mümkün olmadığı hususlarının belirlendiği, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 659 sayılı ilke kararı uyarınca 3. derece doğal sit alanlarından “taş, tuğla, kum, toprak ve benzeri madde” alınması ile, bu alanlara “ toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı ve benzeri madde” dökülmesinin yasak olduğu, eylemin 2863 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca, dava konusu sit alanına fiziki müdahale niteliğinde olduğu, bu nedenle mahkemece sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olup, suça konu yerin 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı niteliğinde bulunmaması karşısında, 3. derece doğal sit alanına fiziki müdahaleden ibaret eylemin 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesine temas eden suçu oluşturduğunun gözetilmemesi, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında uygulanamayacağı gözetilmeksizin, sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesindeki haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
2- Hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi belirlenirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının beşinci paragrafının “Sanığın cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığına” şeklinde düzeltilmesi, yedinci paragrafına “5237 sayılı TCK’nın 51/3 maddesi uyarınca” ibaresinin eklenmesi ile hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.