Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/17484 E. 2013/6910 K. 20.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17484
KARAR NO : 2013/6910
KARAR TARİHİ : 20.03.2013

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle Yaralama
Hüküm :TCK’nın 89/1, 89/2 (b,e), 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kaza nedeniyle katılanın hayati tehlike geçirecek, hayat fonksiyonlarına etkisi ağır (4) derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, bu kapsamda mahkeme tarafından temel ceza tayin edilirken TCK’nın 89/2. maddesinde belirtilen birden fazla nitelikli hal bulunması nedeniyle sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken asgari hadden ceza verilerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından; iddianameyle talep edilmesine karşın TCK’nın 53/6. maddesi uyarınca sürücü belgesinin geri alınması konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, bu hususun mahkemenin takdirinde olması sebebiyle bozma konusu yapılmamış; Gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiş; sanığa ait adli sicil kaydı ve nüfus kayıt örneğinin imzasız olması sebebiyle UYAP sisteminden temin edilen kayıtlar dosya içerisine konmuştur.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın beraat kararı verilmesi gerektiğine, kusura, illiyet bağının olmadığına, ertelemeye, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan “ve sanığın güttüğü amaç ve saik” ibaresinin hükümden çıkarılarak, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.