Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/17079 E. 2013/8387 K. 03.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17079
KARAR NO : 2013/8387
KARAR TARİHİ : 03.04.2013

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanık … hakkında; 5237 sayılı TCK’nın 22/6. ve CMK’nın 223/4-b maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına.
Müşteki Sanık … hakkında; CMK’nın 223/2-c. maddesi gereğince beraat.
Tebliğname Düşünce : Onama- Bozma

Taksirle öldürme suçundan sanıklardan …’nin beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekilleri ve Mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından; sanık … hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm ise Mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık … hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın olay tarihinde kullandığı araçla, meskun mahalde, gündüz saatlerinde ışıklı kavşakta yeşil ışıkta geçerken, kırmızı ışık ihlali yapan mağdurlara ait araca çarparak bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olduğu olayla ilgili yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından failin taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, mahalli Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 22/6. 1. cümlesinin uygulanabilmesi için taksirle hareket sonucu neden olunan neticenin, münhasıran sanığın kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir cezanın hükmedilmesi gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açması gerektiği, dosya kapsamı ile sabit olduğu ve mahkemece de kabul edildiği üzere, sanık …’nin olay sırasında
bulunduğu orta refüjde yanan kırmızı ışık nedeni ile bekleme yapması gerekirken, kırmızı ışık ihlali sureti ile ve tam kusurlu olarak kazaya neden olduğunun anlaşılması, bu suretle adı geçen sanığın eyleminin 5237 sayalı TCK’nın 22/3. maddesine temas eder şekilde ve bilinçli taksir ile işlediğinin kabulünün gerekmesi, aynı zamanda olayın müştekisi konumunda bulunan diğer … sürücüsü … hakkında Kastamonu Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 24/08/2009 tarihli rapora göre, adı geçenin sternum üzerinde hassasiyet nedeni ile basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığının belirlenmesi, yine Adli Tıp Kurumu Büyükçekmece Şube Müdürlüğünün 19/02/2010 tarihli raporuna göre, olay nedeni ile katılan …’nin hayati tehlike geçirecek ve vücudunda kemik kırığı olacak şekilde, Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 24/12/2009 tarihli raporuna göre de, müşteki …’nın vücudunda kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığının anlaşılması ve eylemin bilinçli taksirle işlenmesi nedeni ile katılan … ile müşteki …’nın yaralanmalarının şahsi şikayete bağlı olmaması karşısında, olayda tam kusurlu bulunan sanık …’nin, …’nin ölümü ile katılan …’nin ve müştekiler Abdullatif Kütayalı ile …’nin yaralanmalarından sorumlu olduğu gözetilerek eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 85/2, 22/3. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamında mevcut deliller ile uyumlu bulunmayan gerekçeye ve olayda bilinçli taksir bulunmadığı şeklindeki yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak, ayrıca TCK 22/6. maddesinin uygulanması bakımından sanık dışında başka yaralıların da bulunduğu ve mevcut durumda sözü edilen maddenin uygulanma şartlarının da bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün belirtilen sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.