Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/16882 E. 2013/4399 K. 26.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/16882
KARAR NO : 2013/4399
KARAR TARİHİ : 26.02.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK’nın 62, 52, 53, 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet,

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
05/01/2007 tarihli yapı tatil zaptı ile, sanıkların İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 14/02/1996 gün ve 5576 sayılı kararı ile tescil edilen 3. derece doğal sit alanı sınırları ile aynı zamanda 22/10/1990 tarih ve 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kabul edilip aynı tarihli Resmi Gazetede yayımlanan, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesinde kalan, Marmaris ilçesi, Selimiye köyü, Aşağı Gemencik mevkiinde, “0.30 metre su basman üzerine, tek katlı olarak yapılmış, kabası tamamlanmış, çatısı kaplanmış, doğramaları takılmamış, sıvası kısmen yapılır durumda bina inşa etmekte olduklarının” tespit edildiği, mahkemece icra edilen keşfe katılan inşaat bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ile sanıkların eylemlerine devam ederek, tek katlı, çatısı kaplanmış bina yerine üç katlı bina inşa ettiklerinin, çatı inşaatının keşif tarihi itibarıyla devam ettiğinin, iç ve dış sıvasının tamamlandığının, doğramalarının ve camlarının takılmış olduğunun, izinsiz olarak yapılan konut vasıflı binanın inşai ve fiziki müdahale niteliğinde bulunduğunun belirlendiği, sanıkların savunmalarında suça konu binayı birlikte inşa ettiklerini beyan ettikleri, kolluk marifetiyle yapılan araştırma neticesinde dava konusu yerin sit alanı içerisinde bulunduğunun mahallinde bilindiğinin tespit edildiği, tüm dosya kapsamı itibarıyla sanıkların atılı suçu işlediklerinin sübuta erdiği anlaşılmış olup,
5237 sayılı TCK’nın 51. maddesindeki ertelemeye ilişkin düzenlemenin sanıklar hakkında uygulanıp uygulanmayacağına karar verilirken, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek somut gerekçeler gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği, bu itibarla sanıkların suç tarihinde dava konusu yere izinsiz olarak inşaat yaptıklarının tespiti ile inşaatın durdurulmasına rağmen, pişmanlık göstermeyerek eylemlerine devam etmeleri ve ilk önce tek katlı olarak inşa ettikleri evin çatısını kaldırarak iki kat daha ilave ettiklerinin mahkemece icra edilen keşif sırasında tespit edilmesi karşısında, yeniden suç işlemeyeceklerine delalet edecek olumlu bir davranışları bulunmayan sanıklar hakkında mahkemece “yargılama sürecinde gösterdikleri davranışları nedeniyle tekrar suç işlemeyeceklerine dair yeterli kanaat geldiği” şeklinde yerinde olmayan gerekçe ile anılan maddenin uygulanmasına karar verilmesi, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiinin, sanıkların beraatlerine, aksi halde haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 53/1 maddesinde belirtilen haklardan yoksun bırakılmalarına karar verildiği halde, bu hükmün ne şekilde uygulanacağı kararda açıkça gösterilmediği gibi, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında uygulanamayacağı gözetilmeksizin, sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesindeki haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkında tesis edilen hüküm fıkralarının yedi numaralı paragraflarının “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK’ nın 53/1 maddesindeki hakları kullanmaktan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, sanığın cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığına” şeklinde düzeltilmesi ile hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.