Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/15466 E. 2013/6473 K. 15.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/15466
KARAR NO : 2013/6473
KARAR TARİHİ : 15.03.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 89/1, (86/2-b), 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığa atılı TCK’nın 89/1, 89/2. maddeleri kapsamındaki suçun Sulh ceza mahkemesinin görevine girdiği belirlenmişse de, karar veren Asliye ceza mahkemesi üst dereceli mahkeme olup, verilen hüküm de isabetli bulunduğundan bozma nedeni sayılmamış, bu sebeple de tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, dosya kapsamından asli kusurlu olduğu anlaşılan sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, yaralanmanın niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınmadan, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin hayat fonksiyonlarına orta derecede etkili kemik kırığına yol açacak şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı olarak sanık hakkında TCK’nın 89/2-b maddesi gereğince arttırım yapılması sırasında uygulanan kanun maddesinin yanlış gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 2. paragrafındaki “86/2-b maddesi “ibaresi çıkartılarak yerine “89/2-b maddesi“ ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.