YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/15231
KARAR NO : 2013/6310
KARAR TARİHİ : 14.03.2013
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 89/1, 2-b, 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın kusur durumuna ilişkin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğine, asgari hadden ceza verilmesi, CMK’nın 231. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin tüm, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Katılanın yaralanmasına ilişkin Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca 16.12.2009 tarihinde düzenlenen raporda, şahsın yapılan muayenesinde genel durumu orta, kooperasyon ve oryantasyonunun bozuk olduğu, iki kişinin yardımı ile mobilize olabildiği, algılama ve konuşmasında bozukluk bulunduğu, yakınlarının ifadesine göre işitme azalması ve karakter değişiklikleri bulunduğu, boyun ön yüzde trakeostomiye bağlı 2 cm çapında nedbe dokusu bulunduğu anlaşılmakla arızasının, yaşamını tehlikeye soktuğu, vücudunda kemik kırığına neden olduğu, yüzünde sabit iz, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması/yitirilmesi açısından değerlendirme henüz erken olduğu, olay tarihinden itibaren en erken 18 ay sonra şahsın tarafımızdan muayenesi sonucu yorumda bulunabileceği sonucuna varıldığı yönünde görüş bildirilmesine rağmen 18 ay beklenmeyerek 22.12.2009 tarihinde Antalya Adli Şube Müdürlüğünce tanzim edilen, kafada temporal-parietal kemik kırığı epudural hematom kontüzyon ödem tespit edildiği yaralanmasının, şahsın hayatını tehlikeye maruz kıldığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde olmadığı, tespit edilen kemik kırığının hayati fonksiyonlarını orta derecede etkiler nitelikte olduğu şeklinde görüş bildiren, yüzde sabit ize ve duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması/yitirilmesi açısından değerlendirme yapmayan raporla yetinilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Meydana gelen neticenin ağırlığı, sanığın tam kusurlu oluşu nazara alınmak suretiyle, adalet, hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilerek asgari hadden daha fazla uzaklaşılması gerektiği gözetilmeden teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.