Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/14975 E. 2013/7571 K. 27.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14975
KARAR NO : 2013/7571
KARAR TARİHİ : 27.03.2013

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 89/1-2-b, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet.

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
12.05.2010 tarihli oturumda müştekiye katılma talebinin olup olmadığının sorulduğu anlaşıldığından, tebliğnamede bu yöndeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın arabası ile orta refüjle bölünmüş bir caddede seyrederken sanığa göre sağ taraftan yola çıkan ve karşıya geçmek için orta refüje doğru yürüyen yaya müştekiyi gördüğünde yayaya çarpmamak için direksiyonu sola kırdığı, ancak arabasının ön sağ tarafı ile yayaya çarparak vücudunda kemik kırığı olacak şekilde yaralanmasına neden olduğu, akabinde orta refüj üzerine çıktığı ve oradan da karşı yol kesimine girerek durabildiği, her ne kadar meskun mahal içinde seyreden sanığın müşteki yayaya çarptığı ve ardından aracını kendi yol kesiminde de tutamadığı anlaşılmış ise de, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sanığın olayda kusurlu olup olmadığının kesin olarak tespiti bakımından, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden veya teknik üniversitelerin konu ile ilgili kürsülerinden seçilecek öğretim üyeleri ya da karayolları uzmanlarından oluşacak bilirkişi heyetinden alınacak rapor sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 34, 230 ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 308/7. maddeleri uyarınca, mahkeme kararında Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde 5271 sayılı CMK’nın 230. maddesi uyarınca suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, savunmada ileri sürülen hususlar ile hükme esas alınan ve reddedilen delillerin tartışılıp değerlendirilmesi, yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğu ve sonuca nasıl ulaşıldığının açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, bu ilkelere uyulmadan, yalnızca sanığın atılı suçu işlediği subuta ermekle denilerek, kazanın oluş şekli, kaza ile sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi ve bunların delilleri gösterilmemek suretiyle yasal gerekçeden yoksun hüküm kurulması,
3-Kararın gerekçe kısmında sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması düzenlemesinin uygulanmasına karar verildiği yazıldığı halde, hüküm kısmında sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde yer alan bu düzenlemenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek, hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye neden olunması,
Kanuna aykırı olup sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.