Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/14896 E. 2013/6978 K. 20.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14896
KARAR NO : 2013/6978
KARAR TARİHİ : 20.03.2013

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1,62/1, 51/1-3. maddeleri gereğincemahkumiyet, erteleme

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporunun oluşa ve dosya kapsamına uygun görülmesi ve bilirkişinin aynı zamanda iş güvenliği uzmanı olduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamedeki 3 no’ lu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, olayın meydana geldiği arazinin sahibi olmadığına,işveren sıfatına sahip olmadığına, katılanın bu işte tecrübeli olduğuna ve olayın tamamen onun kusurundan kaynaklandığına, bu nedenle suçsuz olduğuna ilişkin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ancak;
1) Çiftçilik yapan sanığın yanında iki yıldır mevsimlik işçi olarak çalışan katılanın, olay tarihinde saat 16:00 sıralarında sanığa ait çiftlik mevkiinde helezon tabir edilen transportör tarım makinası ile, kamyondaki arpayı sanığın tahıl deposuna boşalttığı esnada transportörün ağzında bulunan sürgü tabir edilen yeri kapatmak istediğinde başı dönerek dengesini kaybetmesiyle elini makinenin bıçağına kaptırması sonucu, sol el orta parmağının proksimal falanksından kopması ve parmağında orta derece etkili kemik kırılması şeklinde gerçekleşen olayda, mahkemece hükme esasa alınan ve oluşa uygun görülen bilirkişi raporunda sanığın asli kusurlu olduğu belirtildiği halde, sanığın kusuru ve katılanın yaralanmasının ağırlığı gözetilerek temel cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin ve katılanda kemik kırığı olduğu ve iddianamede de açıkça talep olunduğu halde, TCK’ nın 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezada aynı kanunun 89/2-b maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle sanık hakkında yazılı şekilde eksik ceza tayini,
2- TCK’nın 89/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak 3 ay hapis cezası belirlendiği halde anılan kanunun 62/1.maddesi uyarınca yapılan indirim sonucu yine hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken sanığın 2 ay 15 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi ve sonrasında 5. bentte aynı kanunun 51/1. maddesi uyarınca sanığa verilen hapis cezasının ertelenmesine ve 9. bentte ise sanığa verilen para cezasının, yasal olanak bulunmadığından ertelenmesine yer olmadığına karar verilmek suretiyle hükmün karıştırılması,
Kanuna aykırı olup, sanığın ve mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak hükmün BOZULMASINA, 20/3/2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.