Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/14861 E. 2013/6971 K. 20.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14861
KARAR NO : 2013/6971
KARAR TARİHİ : 20.03.2013

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2.b, 62, 52/2-4. maddeleri gereğincemahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
19/10/2007 saat: 13:00 sıralarında yönetimindeki kamyonet ile meskun mahalde tali yol konumundaki sokaktan anayol konumundaki caddeye kavşaktan giriş yapıp sağa kontrolsüzce ve hızla dönüş yapan sanığın, kavşak başından caddeyi karşıdan karşıya geçmekte olan ve durması için kendisine işaret eden katılana yol içinde çarpması sonucu katılanın omurga kemiğinde meydana gelen orta (3.) derece kırık ile yaralanmasına sebep olması şeklinde gerçekleşen olayda, hükme esas alınan ve oluşa uyumlu görülen bilirkişi raporunda sanığın asli kusurlu olduğu belirtildiği halde, sanığın kusur durumu ve katılanın yaralanmasının ağırlığı dikkate alınarak temel cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin düşünülmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Her ne kadar sanık, katılanın zararının 2.800 TL. sini karşıladığını beyan etmiş ve katılanca da beyan doğrulanmış ise de, katılanın halen tedavisinin devam ettiğini, başkaca masrafları da olduğunu fakat sanığın bunları karşılamadığını, sanığın da bulunduğu 27/5/2008 celsede beyan etmiş olmasına rağmen, tam bir yıl daha devam eden yargılama süresince yeterli zamanı olduğu halde katılanın diğer zararlarını giderme yolunda bir girişimi bulunmayan sanığın, katılanın zararını tümüyle değil kısmen giderdiği anlaşılmakla tebliğnamedeki 2 no’ lu,
Sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulandığı, başka takdiri indirim nedeni bulunmadığı anlaşılmakla, 3 no’ lu,
Kısa kararın hüküm fıkrasında yargılama giderlerinin miktarı belirtilmemiş ise de, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yargılama giderlerinin açıklamalı şekilde yazılması suretiyle bu eksikliğin ikmal edildiği ve bunun da kararlar arasında herhangi bir çelişki ve karışıklığa yol açmadığı görülmekle, 4 no’ lu,
19/02/2009 tarihli celsede davaya bakmaya başlayan hakimin bundan sonra keşif de yaptığı ve dosyayı karara bağladığı dolayısıyla dosyadaki tüm belge ve tutanakları okuduğu anlaşılmakla, duruşmaya gelenin olmadığı 19/02/2009 tarihli celsede hakim değişikliği nedeniyle eski tutanakların duruşmada okunduğu hususunun tutanağa geçirilmemesi sonuca etkili görülmediğinden, 5 no’ lu bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, katılanın zararını giderdiği halde kötü niyetle uzlaşmaya yanaşmadığına ve mahkemece zararın giderildiği hususu araştırılmadan eksik incelemeyle karar verildiğine ilişkin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında TCK’nın 89/1. maddesine göre hükmolunan temel cezanın, katılanda oluşan kemik kırığı nedeniyle TCK’nın 89/2-b maddesine göre yarı oranında artırılması gerekirken, bir kat artırılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2- Temel cezanın tayini esnasında taksirli suçlarda uygulama yeri olmayan “suç sebep ve saikleri” ibaresine yer verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1- C bendindeki “ bir kat ” ibaresinin “ yarı oranında”, “180 tam gün” ibaresinin “135 gün” , 2. bendindeki “150 tam gün” ibaresinin “112 gün”, 4. bendindeki “3000,00 TL” ibaresinin “2240 TL” olarak değiştirilmesi; 1-A bendindeki “suç sebep ve saikleri” ibaresinin hükümden çıkartılması ve usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/03/2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.