Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/14776 E. 2013/6944 K. 20.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14776
KARAR NO : 2013/6944
KARAR TARİHİ : 20.03.2013

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 89/1,2-b, son, 22/3, 62, 52/4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet.
Tebliğname Düşünce : Bozma

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz dilekçesi kapsamı ve talep kısmı birlikte değerlendirildiğinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan beraat hükmünün temyiz edilmediği anlaşıldığından inceleme kapsamı dışında bırakılarak yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 61/2. maddesine aykırı olarak, 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesinin aynı Kanunun 89/1. maddesi gereğince temel ceza belirlendikten sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Olay tarihinde sanığın sevk ve idaresindeki araçla meskun mahalde gece saatlerinde alkollü olarak iki yönlü ana yola kontrolsüz çıkması sonucu sol taraftan gelen motosikletli mağdura çarparak iki mağdurun nitelikli şekilde yaralanmasına neden olduğu iddianamenin içeriğinde de iki mağdurun yaralandığının açıkça anlatıldığı olayda, mağdurlardan … kolluk aşamasında şikayetçi olmasa da, sanığın bilinçli taksire dayalı eyleminin TCK’nın 89/5. maddesi kapsamında şikayete tabi olmadığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 89/4, 22/3 maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu suçla ilgili yargılama yapma görev ve yetkisinin üst dereceli Asliye Ceza Mahkemesine ait bulunduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeyerek yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanığın temyiz dilekçesinde, mağdurun hastane masraflarını ödediğini buna ilişkin makbuzlarının olduğunu buna rağmen mağdurun kendisinden 3.500 TL daha ödeme istediğini, mağdurun zararının belirtilmediğini beyan ettiği görülmekle, suçun işlenmesi sonucu sanık tarafından giderilmesi gerekli maddi zarar miktarının mağdurdan sorularak veya mahkemenin yapacağı basit bir araştırma ile belirlenecek miktarı ödemesi için sanığa imkan tanınmasından sonra sonucuna göre hüküm kurulması yerine, taraflara bu imkan tanınmadan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin dosya kapsamıyla örtüşmeyecek şekilde sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi,
3- Sanığa isnat olunan suçun, 5237 sayılı TCK’nın 89. maddesi kapsamında kalıp 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi olduğu, sanığın ve müştekinin uzlaşmak istediklerini beyan ettikleri, uzlaşma formlarını bu şekilde tanzim ettikleri gözetilmeden, sanık ve mağdura uzlaşmanın koşulları ve sonuçları usulüne uygun olarak açıklanıp bildirilmeden yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması,
4- İnfazda duraksamaya neden olacak şekilde sanığın 5000 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
5- 18/06/2009 günlü oturumda motosiklet sürücüsü …’nın tanık olarak dinlenmek üzere ihtarlı çağrı kağıdı ile çağrılmasına karar verildiği halde, dinlenilmeden ve anılan ara kararından dönülmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
6- Sanığa verilen gün karşılığı adli para cezasının uygulanması sırasında sevk maddesinin gösterilmemiş olması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün belirtilen sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince ceza yönünden kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.