Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/14713 E. 2013/6621 K. 18.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14713
KARAR NO : 2013/6621
KARAR TARİHİ : 18.03.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 85/1, 62/1, 50/4, 52, 53/6.maddeleri gereğince mahkumiyet, sürücübelgesinin geri alınması

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve Cumhuriyet Savcıları tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Duruşmaya katılan Cumhuriyet savcısının 17.03.2010 tarihinde verilen hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 25.03.2010 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE karar verilerek yapılan incelemede;
Üst Cumhuriyet savcıları ile mahalli Cumhuriyet savcılarının Asliye ceza mahkemesi kararlarını 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesi gereğince tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz etmeleri mümkün olup, 17.03.2010 tarihinde tefhim edilen hükme karşı 15.04.2010 tarihinde yapılan temyiz kanun yolu başvurusunun süresinde olduğu anlaşıldığından tebliğnamede (1) numaralı red öneren,
Sanığın idaresindeki araçla gece vakti, meskun olmayan mahalde, çift yönlü yolda seyir halinde iken yolun sağından karşıya geçmeye çalışan yayaya çarpması sonucu yayanın öldüğü olayda; sanığın aracında bulunan eşi Aysun Kılınç’ın kolluktaki beyanında; eşinin yayayı görüp korna çaldığı, sellektör yaktığı, buna rağmen geçişine devam eden yayaya çarpmak zorunda kaldığını beyan ettiği, çarpma noktasından önce fren izi bulunmadığı, çarpmadan sonra 51 metrelik fren izi bulunduğu, çarpmanın etkisi ile ölenin 39 metre fırladığı dikkate alındığında; suçun işleniş şekli ile meydana gelen zararın ağırlığı da gözetildiğinde cezanın teşdiden tayininde isabetsizlik görülmediğinden, ölenin oğlu şikayetçi olmadığını katılmak istemediğini beyan etmiş ise de; dosya içeriğinden mağdurun zararının karşılanmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından tebliğnamede (2) numaralı bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında tayin edilen 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasının paraya çevrilmesi sırasında bir yılın 365 gün yerine 360 gün olarak kabulüyle, sanık hakkında 14.100 TL yerine 14.000 TL adli para cezasına hükmolunarak eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 6. paragrafına sonuç ceza miktarını gösteren “700×20=14.000 TL” ibaresinin çıkartılarak, yerine, “705×20=14.100 TL” ibaresinin eklenmesi, suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.