YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13822
KARAR NO : 2013/6622
KARAR TARİHİ : 18.03.2013
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 89/1, 3b, 62/1, 52/2-4.maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılanlar ve müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılma isteminde bulunmasına rağmen, bu istemi reddedilen katılan …’in oğlu ve vasisi olan şikayetçi …’in 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi reddedilen sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu, babası …’in yaralanması nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve vekili aracılığıyla hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçinin 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sürücü belgesiz sanığın idaresindeki motosikletle, gündüz vakti, 14 metre genişliğindeki caddede seyir halinde iken trafik ışıklarını 15 metre geçtikten sonra ve yaya geçidine 20 metre kala yolun sağından soluna karşıya geçmekte olan yayaya çarpması sonucu yayanın hayati tehlike geçirecek, kafasında orta derece kemik kırığı oluşacak, kafa kemiklerindeki eksilme nedeniyle sürekli organ işlev kaybına yol açacak ve nörolojik durumu itibariyle iyileşme olanağı bulunmayan sürekli hastalığa neden olacak şekilde yaralandığı, sanığın çarpmadan sonra olay yerinde durmadan kaçtığı olayda, suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınmadan, kusurlu sanık hakkında adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden asgari hadden ceza tayini,
2- Sanık hakkında düzenlenen iddianamede 5237 sayılı TCK’nın 89 /2-e, 22 / 4 maddelerinin uygulanmasının talep edildiği, katılanın hayati tehlike geçirecek, kafasında orta derece kemik kırığı oluşacak, kafa kemiklerindeki eksilme nedeniyle sürekli organ işlev kaybına yol açacak ve nörolojik durumu itibariyle iyileşme olanağı bulunmayan sürekli hastalığa neden olacak şekilde yaralandığının anlaşılması karşısında; sanığa veya müdafiine ek savunma hakkı verilmeden 5237 sayılı TCK’nın 89/3-b maddesi gereğince yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından TCK’nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan “kastın yoğunluğu” kıstası uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verild