Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/13715 E. 2013/5258 K. 05.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13715
KARAR NO : 2013/5258
KARAR TARİHİ : 05.03.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1) Sanık … hakkında beraat
2) Sanık … hakkında 2863 sayılı Kanunun 65/a, 5237 sayılı TCK’nın 62, 52/2, 51, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık …’ın beraatine, sanık …’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili ile sanık … müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kültür ve Turizm Bakanlığı adına katılma talebinde bulunulduğu ve katılma kararı bu yöndeki dilekçeye istinaden verildiği halde, gerekçeli karar başlığında Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun katılan olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu görevlilerince düzenlenen 18/04/2006 tarihli rapor ile Karaman ili, Merkez Külhan mahallesi, 731 ada, 2 parselde yer alan Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 20/10/1979 tarih ve 1971 sayılı kararı ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli bulunan “… Hamamı” nın koruma alanında ve hamam ile aynı parselde yer alan, daha önce petrol istasyonu olarak işletilen taşınmazın açık olan ön cephesinin PVC ile kapatılarak dükkan haline getirildiğinin tespiti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, suça konu taşınmazın … ve…’e ait olduğu, sanıklar ile adı geçen kişiler arasında, dava konusu yere ilişkin olarak 01/03/2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi yapıldığı, tanık sıfatıyla beyanı alınan …’in soruşturma aşamasında, suça konu yeri “… Petrol” olarak işletilmek üzere …’e kiraya verdiklerini, ancak bu kişinin 2005 yılının 7. ayında petrol istasyonu işletmekten vazgeçerek tüm teçhizatlarını sökerek götürdüğünü, daha sonra … ve … isimli şahıslara mağaza olarak işletilmesi için dava konusu taşınmazı kiraya verdiklerini, PVC değiştirme ve tadilat masrafını kiradan düşme hususunu kira kontratına yazdıklarını beyan ettiği, yargılama aşamasında ise beyanını değiştirerek suça konu yeri işleten …’ün pompaları içeri aldırdığını ve tadilat yaptırdığını, sözü edilen yeri teslim etmeden kaçtığını, daha sonra sanıklar … ve …’a kiraya verdiğini, sanıkların dava konusu yerde herhangi bir değişiklik yapmadıklarını ifade ettiği, tanık …’ın ise aşamalarda alınan değişmeyen beyanlarında, PVC işi ile uğraştığını, … ve …’ın daha önce petrol istasyonu olarak çalıştırılan dava konusu yere dükkan açacaklarını söyleyerek PVC takmasını istediklerini, binanın dış kısmına PVC kaplama yaptığını, orijinal kapı ve penceresine dokunmadığını beyan ettiği, tarafsız arkeolog ve inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli bulunan “ …Hamamı” nın konuma alanında bulunan dava konusu yerde izinsiz olarak gerçekleştirilen suça konu taşınmazın açık olan ön cephesinin PVC ile kapatılarak dükkan haline getirilmesinden ibaret uygulamanın 2863 sayılı Kanuna aykırılık teşkil ettiğinin belirlendiği anlaşılmakla,
1- Sanık …’ın beraatine ilişkin hükme yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Her ne kadar dava konusu yer sanıklar tarafından birlikte kiralanmış ve vergi levhası sanık … adına düzenlenmiş ise de; adı geçen sanığın yaşı, suç tarihinde ve öncesinde yatalak hasta olması ve suça konu izinsiz uygulamanın yapılma sürecine katıldığına dair savunmasının aksine delil olmaması karşısında, mahkemece beraatine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmakla,
Yapılan yargılama sonunda sanık … üzerine atılı suçu işlemediğinin sabit olduğu gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
2- Sanık …’ın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Tüm dosya kapsamı itibariyle sanık …’ın, mağaza olarak işletmek üzere kiraladığı suça konu taşınmazın açık olan ön cephesini PVC ile kapattırarak dükkan haline getirdiği, bu faaliyetin 2863 sayılı Kanunun 9. maddesi kapsamında esaslı onarım niteliğinde olduğu, sanığın sübuta eren eyleminin 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesine temas eden koruma alanlarında öngörülen şartlara aykırı olarak inşai ve fiziki müdahalede bulunma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin aynı Kanunun 65/a maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış olup, suça konu müdahalenin 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesinin yollaması ile aynı Kanunun 58/7 ve 3194 sayılı Kanunun 21/3 maddesinde belirtilen, ruhsat gerektirmeyen basit tadilat ve tamirat kapsamında bulunmadığı kabul edilmekle, tebliğnamede sanık … tarafından gerçekleştirilen eylemin 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesinde düzenlenen basit tadilat niteliğinde olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiğinden bahisle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın suç kastının bulunmadığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükümde 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, sanığın kastı nazara alınarak hapis cezasının asgari hadden belirlendiği gözetilmeksizin, aynı gerekçelerle adli para cezasının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi,
2- 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, bu hak yoksunluğunun tamamen uygulama dışı bırakılması,
Kanuna aykırı olup, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık … hakkında tesis edilen hüküm
fıkrasının bir numaralı paragrafındaki adli para cezası miktarının “5 tam gün” olarak, iki numaralı paragrafındaki adli para cezası miktarının “4 tam gün” olarak, üç numaralı paragrafındaki adli para cezası miktarının “80 TL” olarak değiştirilmesi on numaralı paragrafının ise “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nın 53/1 maddesindeki hakları kullanmaktan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, sanığın cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığına” şeklinde düzeltilmesi suretiyle hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.