Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/13471 E. 2013/4882 K. 28.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13471
KARAR NO : 2013/4882
KARAR TARİHİ : 28.02.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK’nın 52/2, 53/1, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile 3. derece doğal sit alanı olarak tescilli yerde mevcut iki katlı binanın önüne betonarme istinat duvarı yaptığı iddia edilerek dava açılmış ise de; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı Anadolu Yakası İtfaiye Müdürlüğü tarafından düzenlenen 03/11/2006 tarihli raporda, 01/11/2006 tarihinde yoğun yağış nedeniyle meydana gelen dere taşması sonucu sel baskını yaşandığının belirtildiği, anılan raporun ekinde bulunan “hasar gören yerler” listesi ile de, sanığa ait binanın temelini tutan istinat duvarında çökme ve çatlaklar meydana geldiğinin, evde oturmanın risk teşkil ettiğinin belirlendiği, sanığın, sözü edilen rapor ve ekindeki listeye istinaden, istinat duvarındaki hasarın giderilmesi için Beykoz Belediye Başkanlığı’na birçok kez dilekçe ile başvurduğu, hatta evinin orman sınırları içerisinde kaldığını bildirerek, onarım izni vermesi için Orman İşletme Müdürlüğü’ne yazdığı dilekçenin de dosya içerisinde yer aldığı, Beykoz Belediye Başkanlığınca en son 24/07/2008 tarihinde gönderilen cevabi yazı ile, onarılması talep edilen merdiven ve duvar tamirini kendi imkanları ile yapması gerektiğinin sanığa bildirildiği, bunun üzerine sanığın 21/08/2008 tarihinde yapımına başladığı istinat duvarı kolluk kuvvetlerince tespit edilerek durumun tutanağa bağlandığı, açıklanan oluşa göre, sanığın suça konu istinat duvarını yapmadan önce kamu kurumlarına çeşitli müracaatlarda bulunduğu, her ne kadar anılan kurumların 3. derece doğal sit alanına fiziki ve inşai müdahale gerçekleştirme noktasında izin verme yetkileri bulunmasa da, sanık tarafından, kamu kurumunun bilgisi dahilinde talep konusu imalatın yapılabileceği düşüncesiyle hareket edildiği, bölgenin 3. derece doğal sit alanı olarak tescilinin mahallinde ilan edildiğine dair dosya içerisinde herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığı anlaşılmakla, sanık yönünden atılı suçun manevi unsurunun oluşmadığı gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, sanığın, bu haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
2- Hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi belirlenirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.