Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/13364 E. 2013/16115 K. 13.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13364
KARAR NO : 2013/16115
KARAR TARİHİ : 13.06.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Her iki sanık hakkında; 5271 sayılı CMK’nın 223/2-c maddesi uyarınca Beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, üst Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Usulüne uygun şekilde davadan haberdar edildiği halde katılma hakkını kullanmayan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün gerekçeli karar başlığında “katılan” sıfatı ile yer alması, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiş olup;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06/11/2007 gün ve 167/222 sayılı kararında belirtildiği üzere Ağır Ceza Mahkemesi nezdindeki Cumhuriyet savcılarının yargı çevresindeki Asliye ve Sulh Ceza Mahkemeleri’nin hükümlerine karşı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesi gereğince tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz kanun yoluna başvurabilecekleri, 08/10/2009 tarihinde verilen hükme karşı üst Cumhuriyet Savcısınca 26/10/2009 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki ret görüşüne iştirak edilmemiştir.
Sanıkların, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 08/10/1976 tarih ve A-181 sayılı kararı ile 1. sınıf eski eser olarak tescilli … Bey Çeşmesi’ne yakın konumdaki demirci dükkanında, hava basınçlı tabanca ile açık havada püskürterek demir doğramaları boyarken, çeşmenin yapı taşlarının da boyanarak zarara uğramasına neden oldukları iddia edilmiş ise de; 2863 sayılı Kanunun 65/a maddesinde düzenlenen suçun, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarına kasten zarar verilmesi halinde uygulama alanı bulacağı, sanıkların doğrudan tescilli kültür varlığına yönelttikleri bir eylemleri ile anılan varlığın zarar görmesine bilerek neden olduklarına dair delil bulunmadığı, kaldı ki dosya kapsamında mevcut 05/08/2009 tarihli bilirkişi raporunda, çeşme yapı taşları üzerindeki boyaların sanıklar tarafından temizletildiğinin, çeşmede hasar kabul edilebilecek bir kayıp veya iz görülmediğinin belirtildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanıkların kastlarının bulunmadığı, sanıklar tarafından çeşmeyi tahrip etme, zarar verme kastı ile hareket edilmediği, mevcut kusurun taksir düzeyinde kaldığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, üst Cumhuriyet savcısının, sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 13/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.