Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/13050 E. 2013/6104 K. 13.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13050
KARAR NO : 2013/6104
KARAR TARİHİ : 13.03.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/a, 5237 sayılı TCK’nın 62, 52/2,51 maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Adana Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun 30.06.2000 tarih ve 38/6 sayılı kararıyla 1. derece arkeolojik sit ve sur duvarı koruma alanında bulunan, Hatay İli, Antakya İlçesi, Küçük Dalyan Köyü, 1612 pafta, 441 parselde sanığın, izinsiz inşaat yaptırdığına dair müze arkeologlarının tespit yapması üzerine, Hatay İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulması üzerine sanık hakkında kamu davası açıldığı, dosya içerisinde mevcut, inşaat mühendisi bilirkişinin 20.03.2008 tarihli bilirkişi raporuna göre, dava konusu parselin üzerinde, iki katlı, her katı tek daire bina mevcut olduğu, birinci kattaki binanın 30 yaşlarında, olup, betonarme-karkas yapıda olduğu, bu eski evin dışından kolonları kuvvetlendiren kolon ve eski bina üzerini kaplayacak şekilde ikinci katta daire yapıldığı, ikinci kattaki dairenin 2 yaşlarında olup, 99 metre kare alanda, betonarme- karkas yapı tarzında yapıldığı, çatısız, üst betonu dökülü, duvarları tuğla ile örülü ve sıvalı olduğu, bu yeni dairenin kapı ve pencerelerinin takılmadığı, yerlerinin beton olduğu, yeni daireye çıkmak için eski binaya ekleme olarak betonarme merdiven yapıldığının bildirildiği, yine dosya içerisinde mevcut, arkeolog bilirkişinin 31.03.2008 tarihli raporuna göre, suça konu 441 parselin Adana Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun 30.06.2000 tarih ve 38/6 sayılı kararıyla 1. derece arkeolojik sit ve sur duvarı koruma alanında kaldığı, bu parsel üzerinde, iki katlı bir evin bulunduğu, bu evin 2. katının sıvanmış, kaba inşaat halinde olduğu, Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu’nun 05.11.1999 tarih ve 658 sayılı ilke kararı ve Küçük Dalyan Koruma Amaçlı İmar Planı’nın 5.1 maddesine göre, bu alanda hiçbir yapılaşmaya izin verilmeyeceğinin belirtildiği anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suçun oluşmadığına ilişkin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Söz konusu yerin, sit alanı olarak tescil edildiğine ilişkin kararın, mahallinde usulüne uygun olarak ilan edilip edilmediğine, ya da söz konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, ilgili sit alanı kararının şerh edilip edilmediğine ilişkin araştırma yapılıp, söz konusu ilan tutanakları ve tapu kaydı dosya içerisine celpedilerek, sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Sanığın 1. derece arkeolojik sit ve sur koruma alanı içinde kalan taşınmaza izinsiz olarak inşaat yaptırdığı, dosya içerisinde kültür varlığına zarar verildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı ve bu yönde bir tespitte yapılmadığının anlaşılması karşısında, eyleminin 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması yerine, aynı kanunun 65/a maddesi uyarınca ceza tayin edilmesi,
Kabule göre de,
1- 5237 sayılı TCK’nın 51/1 maddesi uyarınca iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezasının ertelenebileceği ve adli para cezasının ertelenmesinin mümkün olmadığı gözetilmeksizin, erteleme müessesesinin adli para cezasını da kapsayacak şekilde uygulanması,
2- Uzun süreli hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 53/1 maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, TCK’nın 53/1-c bendinin, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı ile TCK’nın 53/1-e maddesininde belirtilen yetkileri bakımından uygulanamayabileceği gözetilmeksizin, TCK’nın 53/1’deki hak yoksunluklarının tamamen uygulama dışı bırakılması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.