Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/12590 E. 2013/4413 K. 26.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/12590
KARAR NO : 2013/4413
KARAR TARİHİ : 26.02.2013

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : Taksirle öldürme, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak
Hüküm : Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan: 5237 sayılı TCK’nın 192. maddesi uyarıncacezai hüküm kurulmasına yer olmadığına
Taksirle öldürme suçundan: 5237 sayılı TCK’nın 85/1, 62, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaksuçundan sanık hakkında cezai hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin hüküm, Cumhuriyet Savcısı, taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafiileri ve Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık hakkında cezai hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, ücret karşılığı cinsel ilişkiye girmek üzere sanıkla biraraya geldiği otel odasında ölen yabancı uyruklu …’nın ölümü ile ilgili soruşturma yapıldığı sırada, olay yerinde ve kendisinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçirilmeyen ve aleyhinde delil bulunmayan sanığın, uyuşturucu madde kullandığını söylemesi üzerine yapılan tahlil sonucu kanında ve idrarında uyuşturucu madde bulunduğu anlaşılmakla; görevlilerin bilgilerinin bulunmadığı aşamada, kendi beyanı ile bu suçunu ortaya çıkaran sanık hakkında TCK’nın 192. maddesi gereğince cezai hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, Cumhuriyet Savcısının TCK’nın 192. maddesinin koşullarının oluşmadığına, sanık hakkında TCK’nın 191/1. maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
B) Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Aksi kanıtlanamayan savunmaya ve dosya kapsamına göre; yabancı uyruklu 30 yaşlarındaki …’nın, ücret karşılığı cinsel ilişkiye girmek üzere, sanık adına tahsisi yapılan otel odasına 27.09.2008 günü saat 20.19 sularında geldiği, sanık ve …’nın, bir süre sigara içip, alkol aldıkları ve sohbet ettikleri, yaklaşık 1-2 saat sonra, …’nın, beraberinde getirdiği kokaini çantasından çıkarıp, sehpa üzerindeki tabakta ezdikten sonra, 6-7 ince şerit haline getirip, rulo yaptığı kağıt parayla ara ara burnuna çekmek suretiyle kullanmaya başladığı, …’nın teklifi üzerine, sanığın da aynı usulle kokain kullandığı, 28.09.2008 günü saat 02.00 sularında sanığın duş almaya gittiği, duştan çıktığında …’nın sanığa sıkıldığını, ellerinin titrediğini, duş alacağını söyleyip, yalpalayarak banyoya gittiği, odanın balkon camını açıp, içeriyi havalandırarak …’yı beklemeye başlayan sanığın, 15-20 dakika geçmesine rağmen …’nın duştan çıkmaması üzerine banyoya gittiği, …’yı küvetin içerisinde oturur ve duş fıskiyesini başına tutmuş vaziyette gördüğü, …, sürekli başının ağrıdığını söyleyerek sanıktan kendisine su tutmasını istediği, …’nın istemi doğrultusunda onun başına soğuk su tutan sanığın, bir müddet sonra, … adlı yakınını telefonla arayarak, yanındaki bayanın rahatsızlandığını ve aracıyla otele gelmesini söylediği, …’yı ise küvetten çıkartıp, yatağın üzerine koyduğu, avuç içini ovalayarak kendisine yardımcı olmaya çalıştığı, saat 03.36 sularında tanık …’nın otele giriş yapıp, resepsiyon görevlisiyle konuştuğu, ardından sanık için tahsis edilen odaya çıktığı ve odadan içeri girdiğinde, …’yı, yatak üzerinde, alkollü ve hırıltılı ses çıkarır şekilde gördüğü, yaklaşık 15 dakika, sanık ve tanık …’nın, ne yapacakları konusunda aralarında konuştukları, durumu otel güvenliği ve resepsiyona bildirmeleri gerektiğine karar vererek, beraber resepsiyona indikleri, sanığın panik halde resepsiyon görevlilerine yanındaki bayanın rahatsızlandığını, otelde doktor olup olmadığını sorduğu, otel görevlilerince doktor olmadığı belirtilerek, ambulans çağrıldığı, çağrılan ambulansın 04.15’de otele geldiği, gelen doktorun …’ya kalp masajı ve iğne yaptığı, elektro şok verdiği, ancak olumlu sonuç alınamadığı ve …’nın öldüğünün anlaşıldığı, yapılan tahlil sonucunda, …’nın kanında ve idrarında 1618 ng/ml kokain bulunduğu ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesinin 29.12.2008 tarihli raporuna göre, ölümünün, kokain intoksikasyonu ve buna bağlı gelişen beyin kanaması sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği olayda, kullanılan kokainin bizzat ölen tarafından temin edilip, kendi iradesi ile kullanıldığı, ölenin fazla miktarda kokain kullanmasında sanığa atfı kabil kusur bulunmadığı; ancak, fenalaştığını ve durumunun kötüye gittiğini gördüğü … için, vakit geçirmeksizin acil sağlık birimine haber vermeyen ve ölene zamanında tıbbi müdahalede bulunma imkanı sağlamayan sanığın eyleminin, TCK’nın 98/2. maddesinde tanımlanan yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçunu oluşturup oluşturmayacağının tespiti bakımından, gerekli tıbbi müdahale yapılsa dahi ölüm neticesinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulundan rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle ve suç vasfında yanılgıya düşülerek, sanık hakkında taksirle öldürme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de:
Taksirle işlenen suçlarda TCK’nın 53/1. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet Savcısının ve sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.