Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/12450 E. 2013/4576 K. 27.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/12450
KARAR NO : 2013/4576
KARAR TARİHİ : 27.02.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 22/3, 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğincemahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Meydana gelen olaydan yaklaşık iki saat sonra düzenlenen raporda 160 promil alkollü olduğu belirtilen sanığın, olay günü saat 02.00 sıralarında sevk ve idaresindeki otomobil ile ham toprak vasfındaki orman yolunda seyretmekte iken, olay mahalline geldiğinde, karşı yön bölümü içerisinde durmakta olan sürücülüğünü …’ın yaptığı otomobile çarpması şeklinde meydana gelen olayda, mahkeme tarafından sanığın eylemini bilinçli taksirle işlediğinin kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemekle;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi;
2-5237 sayılı TCK’nın 89/5. maddesinde taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikayet şartının aranmayacağının belirtildiği, sanığın bilinçli taksirli eylemleri sonucunda mağdurlardan …’ın, yüzünde sabit iz oluşacak şekilde, …’ın ise, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaralanmasına neden olduğu, ancak hükümden sonra temyiz aşamasında 18/12/2009 tarihli dilekçeleri ile mağdurların, sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtikleri ve sanığın vazgeçmeden haberdar olup olmadığı dosyadan anlaşılmamakla, 5237 sayılı TCK’nın 73/6. maddesi uyarınca sanıktan vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulup, vazgeçmeyi kabul etmesi halinde, sanığın sadece …’ın yaralanmasından sorumlu olacağı ve hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Kabule göre de;
Olay nedeniyle tam kusurlu olan sanık hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı da dikkate alınarak, temel ceza tayininde asgari hadden ayrılınması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkı saklı tutularak BOZULMASINA, 27/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.