Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/11432 E. 2013/4679 K. 27.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/11432
KARAR NO : 2013/4679
KARAR TARİHİ : 27.02.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle Yaralama
Hüküm :TCK’nın 89/4, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü gündüz saat 16:00 sularında açık havada, meskun mahal dışında, bölünmemiş, 2 yönlü, 7 metre genişliğindeki yüzeyi kuru, asfalt kaplama, görüşe engel cismin bulunmadığı, eğimsiz düz yolda idaresindeki kamyonla seyir halinde bulunan sanığın, beyanına göre, arkasında gördüğü motosiklet kavuşmadan dönüşünü tamamlayacağını düşünerek seyir yönüne göre yolun sol tarafında bulunan kantara girmek üzere dönüş yaptığı, bu esnada idaresindeki motosikletle seyir halinde bulunan katılan …’nın, yolun sağ tarafında yol dışında kamyonunun sol yan tarafına çarpması şeklinde gelişen ve biri nitelikli olmak üzere iki kişinin yaralanması ile sonuçlanan olayda sanığın asli kusurlu olduğu anlaşıldığından tebliğnamede sanığın kusur durumunun Adli Tıp Kurumu ya da Teknik Üniversitelerden alınacak raporla tespiti yönünde bozma öneren (2) no.lu görüşe,
5271 sayılı CMK’nın 226/2. maddesi uyarınca cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceği haller ilk defa duruşmada ortaya çıkarsa ek savunma hakkı verilmesi gerektiği, somut olayda ise sürücü belgesinin geri alınmasının yargılamanın başından beri verilen cezaya ek olarak uygulanabilir nitelikte olup ek savunma gerektirmediği anlaşılmakla tebliğnamede sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK’nın 53/6. maddesinin uygulanması sebebiyle bozma öneren (3) no.lu görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusursuz olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1.) 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeden, adli sicil kaydı bulunmayan ve dosya içeriğindeki delillere göre olumsuz bir kişiliği belirlenemeyen sanık hakkında ”Sanığın kişiliği ve suçun işlenişindeki özellikler” şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen soyut gerekçelerle sanığa hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesine karar verilmesi,
2.) Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki görüşüne gerekçeli kararda yer verilmeyerek 5271 sayılı CMK’nın 230/1-a maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.