Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2012/10797 E. 2013/4200 K. 25.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/10797
KARAR NO : 2013/4200
KARAR TARİHİ : 25.02.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 22/3, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet.

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, müşteki …’in davaya katılmasına karar verilmesine, eksik kovuşturma yapıldığına, oluşa aykırı karar verildiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın idaresindeki minibüsüyle gece vakti meskun mahal içinde, orta ayırıcıyla bölünmüş, tek yönlü üç şeritli yolda orta şeritten seyri sırasında aydınlatmalı olay mahalline geldiğinde minibüsünün sağ ön kısmıyla önünde aynı yöne seyreden sürücü … idaresindeki sebze yüklü kamyonun sol arka kısmına çarpması sonucu, minibüste yolculuk yapan …’ın ölümüyle sonuçlanan olayda, bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre asli ve tam kusurlu sanık hakkında iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, maddede öngörülen cezanın üst sınırı nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun şekilde asgari hadden daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerektiğinin gözetilmeyerek teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında az ceza tayini,
Kabule göre;
Olaydan yaklaşık 1 saat 20 dakika sonra yapılan ölçümde 0,14 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın, kandaki alkol düzeyinin bir saatte ortalama 0,15 promil gram azaldığı tıbben bilindiğine göre, olay anında yaklaşık 34 promil alkollü olacağı, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde … kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor
koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, olay anında yaklaşık 34 promil alkollü olan sanık hakkında böyle bir tespit yapılmadığı, 31-100 promil arasında alkol düzeyine sahip sürücüler için sadece alkol düzeyinden hareketle güvenli sürüş yeteneğinin bozulup bozulmadığının tespit edilemeyeceği, alkol veya uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olmasının bilinçli taksirin koşullarının oluşması için yeterli olmadığı, sanığın alkollü olmasının olayın asıl nedeni olduğuna ilişkin bir tespitin bulunmaması karşısında sanık hakkında bilinçli taksirin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmeyerek bilinçli taksir kabulü ile temel cezada arttırım yapılarak sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 25.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.