Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2011/9956 E. 2013/7830 K. 28.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/9956
KARAR NO : 2013/7830
KARAR TARİHİ : 28.03.2013

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Tüm sanıklar hakkında; 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK’nın 62/1, 52/2, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık …’un savunmasının yer aldığı 10/06/2008 tarihli duruşma tutanağının birinci sayfası ile esaslı işlemlerin yapıldığı 23/09/2008 tarihli duruşma tutanaklarının zabıt katibi tarafından imzalanmaması, mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak değerlendirilmiş olup, tebliğnamede bu yönde bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanıklar …, … ve …’un, … Toprak Sanayi ve Ticaret A. Ş. adıyla faaliyet gösteren ortaklığın sırasıyla yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı ve üyesi olarak görev yaptıkları, sanıklar … ve …’ın, Hazar Gölü İnşaat Toprak Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin, sanık …’ın da, … İnşaat ve Toprak Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin yetkilisi oldukları,
Sanıklar …, Zülfü ve …’in yöneticiliğini yaptıkları şirketlere ait taşınmazlarda toprak ocağı açma taleplerinin, Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 02/11/2004 tarih ve 82 sayılı kararı ile uygun bulunmadığı, bununla birlikte Elazığ Valiliğince, sanıklar … ve … adına 01/06/2004 tarihinde düzenlenmiş ve 25/05/2004-25/05/2006 tarihleri arasında geçerliliği bulunan toprak ocağı işletme ruhsatnamesine dayanılarak, belirtilen alanda faaliyet gösterildiği,
Elazığ İl ve Çevre Orman Müdürlüğünce, sanıklara ya da yetkilisi oldukları şirketlere ait taşınmazların 2. derece doğal sit alanında kalması nedeniyle, toprak ocaklarının faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik olarak düzenlenen Valilik olurlu yazının, Sivrice Kaymakamlığı emriyle İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından, 15/11/2005 tarihinde sanıklar …, … ve …’e tebliğ edildiği,
Böylece, tapu kayıtlarında sit şerhi bulunmayan suça konu taşınmazların, Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 11/07/1991 tarih ve 856 sayılı kararı ile 2. derece doğal sit alanı olarak tescilli bölgede kaldığının tüm sanıklar tarafından bilindiği veya öğrenildiği, buna rağmen olay tarihinde, sözü edilen şirketler adına, 2. derece doğal sit alanındaki taşınmazlardan sanıkların bilgi ve rızaları dahilinde toprak çekme faaliyetinde bulunulduğu, dosya kapsamında mevcut 23/05/2008 tarihli bilirkişi raporuna göre, sanıklar Zülfü ve …’in yetkilisi

oldukları şirkete ait taşınmazdan 244 metre küp, sanık …’un yetkilisi olduğu şirkete ait taşınmazdan 40 metre küp toprak alındığı, sanık …’a ait taşınmazda toprak alınan yerin tamamen su ile dolu olması nedeniyle ölçüm yapılamadığı, açıklanan şekilde tüm sanıkların, gerek Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 02/11/2004 tarih ve 82 sayılı kararı, gerekse Sivrice İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından 15/11/2005 tarihinde yapılan tebliğ işlemi ile 2. derece doğal sit alanı içerisindeki taşınmazlarında izinsiz faaliyette bulunamayacaklarını öğrendikleri halde, aksi yönde hareket ederek atılı suçu işledikleri anlaşılmakla;
Sanıklar …, …, …, … ve … hakkında yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafilerinin, sanıkların sadece şirket ortağı oldukları için cezalandırıldıklarına, keşfin hatalı olduğuna, sahada yapılan ıslah ve düzeltme faaliyetinin toprak çekme şeklinde yorumlandığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Tayin edilen 1 yıl 8 ay hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 51/3 maddesi uyarınca denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanıkların eylemi kendilerine ait tapulu taşınmaz üzerinde gerçekleştirmeleri nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 54/3 maddesi uyarınca, suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı gözetilmeksizin, sanıklar …, Yaşar ve Suat’ın yetkilisi oldukları şirkete ait iki adet aracın müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının altıncı bendine, “Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 51/3 maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay denetim süresi belirlenmesine” cümlesinin eklenmesi, sekizinci bendinin, “Suçta kullanılan … Toprak Sanayi ve Ticaret A. Ş. adına kayıtlı 23 AC 734 ve 23 FR 928 plakalı araçların müsaderesinin, işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığından müsadere edilmeyerek, adı geçen şirket yetkilisi olan sanıklar …, … ve …’a iadesine” şeklinde düzeltilmesi ile hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
27/03/2013 günü UYAP’tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinden sanık …’ın hükümden sonra 09/07/2009 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca bu sebeple BOZULMASINA, 28/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.