Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2011/3440 E. 2011/8938 K. 19.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/3440
KARAR NO : 2011/8938
KARAR TARİHİ : 19.12.2011

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 89/1, 22/3, 179/2-3, 53/1, 42, 53/6, 58/6-7, 5272 sayılı Kanunun 108/4. maddeleri gereğince mahkûmiyet.

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve Üst Cuhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Mağdurun 5237 sayılı TCK’nın 89/1. maddesi kapsamında yaralanması halinde sanığa atılı suçun, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 89/5. maddesi uyarınca bilinçli taksirle işlenmiş olmasına rağmen takibinin şikayete bağlı bulunması ve mağdurun 21.08.2006 tarihli kolluk ifadesinde sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 73/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince davanın düşmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrasına aykırı olarak 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki haklarından koşullu salıverilme tarihi yerine cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- TCK’nın 44 maddesi gereğince taksirli eylemi sonucunda yaralamaya neden olan sanığın yalnızca bilinçli taksirle yaralamaya neden olma suçundan sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye düşürme suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Taksirle işlenen suçlarda uygulama yeri bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-2. maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma kararı verilmesi,
3- Sanık hakkında suçun taksirle işlenmiş olması nedeniyle önceki kasıtlı suçuna ilişkin mahkumiyeti sebebiyle tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeyerek 5237 sayılı TCK’nın 58/4. maddesi hükmüne muhalefet edilmesi,
4- Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu konuda karar verecek mercii 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup aynı maddenin 5. fıkrası ile de tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıverilmeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin
süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tayin ve tespiti gerektiği gözetilmeden, infazı kısıtlar biçimde 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi,
5- Sanığın savunması dikkate alınarak olay tarihinde geçerli sürücü belgesi olup olmadığı araştırılıp onaylı örneği getirtilmeden, fotokopi belgeye dayanılarak geri alınmasına karar verilmesi,
6- 5237 sayılı TCK’nın da cezaların toplanması müessesesi olmadığı halde, tayin edilen cezaların uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 42. maddesi uyarınca toplanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve üst Cuhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.