Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2011/23506 E. 2012/14788 K. 12.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/23506
KARAR NO : 2012/14788
KARAR TARİHİ : 12.06.2012

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Haberleşmenin gizliliğini ihlal
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 132/3, 62/1, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 132/3 maddesinde tanımlanan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun oluşabilmesi için, belirli veya belirlenebilir bir ya da daha fazla kişinin, başkalarının bilmeyecekleri yönünde haklı bir inanç ve iradeyle hareket ederek, gizliliği sağlamaya özen gösterip, elverişli araçlar (internet, telefon, telsiz, faks, mektup, telgraf, kağıt vb.) ve ortak semboller (söz, yazı, işaret vb.) aracılığıyla paylaştıkları bilgi, düşünce, duygu ve tutumlarının; özel hayata ilişkin olsun ya da olmasın, haberleşmenin muhatabı olan diğer kişi tarafından, belirli olmayan ve birden fazla kişi tarafından algılanabilme imkanı bulunan aleni bir ortamda, ilgilisi veya ilgililerinin rızası dışında ifşa edilmesi, yani; yayılması, açığa vurulması, afişe edilmesi, ilan edilmesi, kamuoyuna duyurulması, özetle; içeriğini öğrenme yetkisi bulunmayan kişi veya kişilerin bilgisine sunulması gerektiği anlaşılmakla, dosya içeriğine göre, tanık Mustafa Zengin’in, katılan hakkında ileri sürdüğü, kaşeli ve antetli birkaç kağıdının, katılan tarafından çalınıp, çalınan boş kağıtlardan birinin, şirketine ait taşınmazı 50 milyar karşılığı katılana satmışcasına doldurulduktan sonra, elde edilen belgeyle aleyhine icra takibine girişildiği yönündeki iddialarını ispatlama ve delil toplamak amacıyla, katılanla aralarında geçen telefon görüşmelerini kaydeden sanığın, bu kayıttan oluşturduğu CD’yi, katılanın rızası dışında, tanık sıfatıyla Adana Cumhuriyet Başsavcılığına sunması şeklinde gelişen olayda, kendisiyle gerçekleşen haberleşme içeriklerini, diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa eden sanık hakkında yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suçun sübutuna ilişkin ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 132. maddesinde düzenlenen haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanunun 139/1. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup, katılanın, vekili tarafından C.Başsavcılığına sunulan, 12.06.2007 havale tarihli dilekçeyle sanıktan şikayetçi olduğunu belirtmesi karşısında, failin ve fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aylık sürede usulüne uygun şikayette bulunulmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında açılan kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 139/1, 73/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,

Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK’nın 139/1, 73/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle DÜŞMESİNE, 12.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.